Allah’a (c.c) Ýman
Âlemi yoktan yaratan, Allahü Teâlâ’dýr. O Allah ki, öncesiz, diri, kadir, âlim, iþiten, gören, dileyen, murat edendir. Allah, araz deðildir, cisim deðildir, cevher deðildir, suret ve þekil deðildir, mahdut deðildir, bir þeyin parçasý veya cüzü deðildir, bileþik deðildir, sýnýrlý deðildir. Cins ve keyfiyet ile vasýflanmaz, mekândan münezzehtir, üzerinden zaman cereyan etmez. O'na hiçbir þey benzemez, ilminden, kudretinden hiçbir þey hariç deðildir.
Allah (c.c)’ýn Sýfatlarý
Allah’ýn (c.c) ezelî ve zatýyla kaim sýfatlarý vardýr. Bu sýfatlar, zatýnýn ayný da deðildir, gayrý da deðildir. Ehl-i Sünnetin bu inancý, bu sýfatlara sahip birden fazla vücudun varlýðý görüþünü reddeder.
Allah’ýn (c.c) ezelî sýfatlarý; ilim, kudret, hayat, kuvvet, iþitmek, görmek, irade, meþiyyet, fiil, halk etmek, rýzýklandýrmak ve kelâmdýr.
Allah (c.c), kelâm sýfatý ile konuþur. Kelâm, harf ve sesler cinsinden olmayýp Allah’ýn (c.c) ezelî bir sýfatýdýr. Allahü Teâlâ, bu kelâm sýfatýyla, kelâm edici, emredici, nehyedici ve haber vericidir.
“Allahü Teâlâ’nýn kelâmý olan Kur’an, mahlûk deðildir.”
Allah’ýn kelâmý, yaratýlmýþ deðildir; ancak harf ve seslerden ibaret olan Kur’an-ý Kerim (Kitap), yaratýlmýþtýr. Allahü Teâlâ’nýn kelâmý olan Kur’an, mushaflarýmýzda (harfler ve kitabet þekliyle) yazýlýdýr. Kalplerimizde (hayal edilen lafýzlarla) mahfuzdur. Dillerimizle okunur. Kulaklarýmýzla duyulur. Fakat bunlara (Mushaf, kalp, dil ve kulaklara) hulul etmez.
“Tekvin, Allahü Teâlâ’nýn ezelî sýfatýdýr.“
Tekvin; Allahü Teâlâ’nýn âlemi ve âlemin parçalarýndan her birini, tayin ettiði vakitte, icat etmesidir. Tekvin sýfatý, bize göre, yaratýlan þeylerden ayrýdýr.
Ýrade, Allahü Teâlâ ’nýn zatýyla kaim olan ezeli bir sýfatýdýr. ”
Fiil ve tahlik (halk etme) sýfatlarý da, Allah’ýn öncesiz sýfatlarýndandýr. Fiil, iþ demektir. Tahlîk sýfatý ise, yaratmak manasýna gelir.
Terzîk sýfatý da ayný durumda olup, rýzýklandýrmak demektir. Bu sýfatlar, var etme sýfatýna geri dönücüdürler.
Ýrade sýfatý da, Allah’ýn (c.c) kendisiyle var olan öncesiz sýfatlarýndan biridir.
Ýrade, birbirine zýt iki oluþtan (meselâ; var veya yok olmadan) birinin, belirli bir anda, oluþunu yeðlemektir. Allahü Teâlâ, kendi iradesi hususunda Kur’an-ý Kerim’de þöyle buyuruyor:
“Onun emri, bir þeyi dilediði zaman, ona ancak ‘ol’ demesinden ibarettir. O da oluverir.” (Yasin Suresi, 82)
“Sizi de, (elinizle) yapageldiðiniz þeyleri de Allah yaratmýþtýr:”(es-Saffat Suresi, 96)
Özetle; Allah (c.c), hayrý da þerri de irade eder. Fakat Allah (c.c), kullarýnýn küfrüne razý olmaz.