Sen gittin gelmedin, Beni görmedin, Bu yüce kapıya, Gelip girmedin.

Sen gittin gelmedin,

Beni görmedin,

Bu yüce kapıya,

Gelip girmedin.

 

Dağlar eğilsin,

Bir gelen geçen var,

Ey gökte yıldızlar,

Siz bana gelin.

 

Güneşler aylar,

Yerdeki taşlar,

Gözdeki yaşlar,

Siz bana gelin.

 

Kıvrılan yollar,

Açılan kollar,

Beşlerle onlar,

Siz bana gelin.

 

Gel de incinme,

Söze gücenme,

Olmaz bu deme,

Siz bana gelin.

 

Rüzgârlar karlar,

Dostlar düşmanlar,

Eğilmez başlar,

Siz bana gelin.

 

Yollarda gözler,

Gelmeni gözler,

Bedenler özler,

Siz bana gelin.

 

Çakan şimşekler,

Uçan leylekler,

Ey kelebekler,

Siz bana gelin.

 

İnsanlar cinler,

Binler on binler,

Gökten melekler,

Siz bana gelin.

 

Yardıma koşun,

Durmaz koşuşun,

Düzün yokuşun,

Siz bana gelin.

 

Kupkuru otlar,

Ahlar muratlar,

Uçan kanatlar,

Siz bana gelin.

 

Kalemler kitaplar,

Ağaçlar yapraklar,

Akan ırmaklar,

Siz bana gelin.

 

 

Zül-Cenâheyn

 

(30 Mart 2006 Uçak – Zürih/İstanbul)