Yalçın ALBAYRAK

Âşık Molla Rahim (ks)

Âşık Molla Rahim (ks)

Hayatı 1902 yılında Konya’da doğan Âşık Molla Rahim, çiftçilik ile uğraşan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Ailesi Konya-Yunak ilçesinin köylerinden biri olan Adakasım köyünde yaşamıştır. Babası Bekir beyin Âşık Molla Rahim’den başka erkek çocuğu olmadığı için, Âşık Molla Rahim’e özel bir itina göstererek ve verilebilecek en iyi şartlar sunularak büyütülmüştür.

Daha çocuk yaşında medreseye gitmek isteyen Âşık Molla Rahim, medreseye gönderilmiş ve çok uzun yıllar medresede eğitim görmüştür. Medrese eğitimi boyunca Osmanlı harfleri ile eğitim almış olan Âşık Molla Rahim, tüm hayatı boyunca da Osmanlı harflerini kullanmış, Latin harflerini kullanmayı tercih etmemiştir. Kırk yaşına kadar zamanının çoğunu ibadetle geçiren Âşık Molla Rahim, 7 defa Haç ziyaretinde bulunmuş ve kendini Allah(cc) yoluna adamıştır. Hayatı boyunca dört kere evlenmiş olup toplam 16 çocuğu olmuştur. 24 Ocak1980 yılında Konya’da vefat etmiştir. Yine Konya’nın Yunak mezarlığına defnedilmiştir.

Gördüğü bir rüyadan sonra yedi ciltten oluşan ilk kitabını yazmaya başlamıştır.

Coşkun Şiir, Yeni Mevlit, Hz. Yusuf, Diğer Mevlit, Hac Rehberi, İrşadü’l-Gafilin, Abdulkadir Geylani, Din Yıldızıisimlerinde toplam sekiz eseri bulunmaktadır.

 

Gördüğü Rüya

Âşık Molla Rahim kırk yaşında iken Hz. Peygamberimizi(sav) rüyasında görür. Bu rüya onu çok derinden etkiler ve büyük bir ilham kaynağı olur. Bu rüyadan sonra içinde derinden bir uyanış olur. Adeta yeniden doğar. Bu güne kadar yaşamadığı bu olay sonrasında Molla Rahim etrafına Allah aşkını ve onun yolunun güzelliklerini, Peygamber Efendimizin(sav) sünneti seniyesini, İslam´ı yaşamanın getirdiği derun güzellikleri anlatan neşriyatlarda bulunur.

Rüyadan sonra kalp aynasında farklı bir neşv ü nema bulur. İçinden gelen coşkuyu ve heyecanı dizelere döker. Yazdıkları ile tasavvufun, Allah(cc) aşkının ve gerçek güzelliklerin neler olduğunu birer inci tanesi gibi dizelerine dizer.

Dikkatli ve kalbi hislerle bezenip, içten gelen bir iştiyak ve sağlam rabıta ile okunan şiirleri adeta okuyucularına birer feyz kaynağı haline gelmektedir.

Yunus Emre’nin(ks) dediği;

 Okumaktan murad, kişi kendin bilmektir,

  Sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır.

sözünü adeta perçinlemiş, kalplere adeta nakış gibi işlemiştir. O gece yaşadıklarını anlatan şiirini sizlerle paylaşıyoruz. Mevlam cümlemizi hisseyâb eyleye.

 

 

Muradım verdi Allah

Gördüm ben Rasulullah

Yalan değil bu Vallah

Düşte elhamdülillah

 

Bize gelen o baktım

Bildim ayağa kalktım

Kuş olup uçacaktım

Aşktan elhamdülillah

 

Gelmişti Saat üçe

Okutturdu o gece

Kendisi oldu hoca

Bana elhamdülillah

 

Üst tarafıma geçti

Önüme Kur-an açtı

Nurdan gözüm kamaştı

Gördüm elhamdülillah

 

Kur-an hep altun yazı

Harfleri yeşil bazı

Sarı idi birazı

Rengi elhamdülillah

 

Dikti bana gözün

Dedi bir kitap yazın

Tesirli olur sözün

Dedi elhamdülillah

 

Çalış hemen kış ve yaz

Varsın ilmin olsun az

Yardım ederiz sen yaz

Böyle elhamdülillah

 

Kulağım böyle duydu

Kitaba tesir koydu

Sözlerim şer'a uydu

Uydu elhamdülillah

 

Hala geçer gözümden

Sakal siyah üzümden

Yalan yoktur sözümden

Zerre elhamdülilllah

 

Münkir bana hiç kızma

Kusurlarımı yazma

Deme bu sözler düzme

Değil elhamdülilllah

 

Elli yedi bak yaşım

Ağzımda düştü dişim

Yalan demem kardeşim

Asla elhamdülillah

 

Kâh ağlar kâh gülerim

Gözyaşımı silerim

Koyun gibi melerim

Gece elhamdülillah

 

Dervişler arkadaşım

Görsem akar gözyaşım

Sanki ana bir kardaşım

Sevgim elhamdülillah

 

Elli yedi hem yaşım

Zikir daim cümbüşüm

Çok lezzetli bu işim

Baldan elhamdülillah

 

Münkir deme bu boştur

Şu gördüğün ne hoştur

Bu ne güzel bir düştür

Sonsuz elhamdülillah


Yalçın ALBAYRAK diğer yazıları