Besmele ile başla, Sessiz ol ve yavaşla, Öne eğik bir başla, Gözlerin dolsun yaşla… duygularıyla, besmele ile başlayalım. Tasavvuf engin bir okyanus gibi nice sırlar ve hikmetler barındırıyor içinde, bazen aklımızın ermediği fakat tamamen teslim olduğumuz hikmetler. Allah dostları, gönül sultanları bu sırlara vakıf olup Hakk´ın yolunda Kur´an ve sünnet ışığında nice hikmetler devşirmişler ve rehber olmuşlar bizlere. Asırlardır Peygamber Efendimizden aldıkları aşk ateşini gönüllerde yakmışlar. Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter denilmiş ya işte öyle efendim,. Gönüllerin fethi, din-i mübin-i islâmın bu denli yayılması, kabul görmesi o gönül erlerinin nefesiyle, vesilesiyle olmuş. Pir Abdulkadir Geylani Hazretlerinden, Horasan Erenlerine, Muhyiddin-i Arabi´den (k.s), Aziz Mahmud Hüdai Hz. ne ve dahi Yunuslar, Mevlanalar nice Allah dostları gönül aynamıza ışık tutmuş. Cenab-ı Hakk her birinin sırrını takdis eylesin, şefaatlerine bizleri de nail kılsın. Günümüzde küresel ölçekte yaşadığımız imtihanlar ve insanlığın tepkisi ibrete şayan gerçekten. İç dünyamızı tedavi eden tasavvufi hayatın hakikati bütün benliğimizi sarsın, hikmet naz...
Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerini bilirsiniz. İşte onun da başından böyle bir olay geçiyor...
Gönül Calap'ın tahtı, gönüle Çalap bahtı, İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise.
İmam Buhâri bu eserini bizzat kendisinin topladığı 600.000 hadisten seçerek meydana getirdi...
Kul farz ibadetlerinde olduğu gibi, ahlâkını güzelleştirme hususunda da sabretmeli ve istikâmet göstermelidir.
Çocuk ana babasının yanında bir emanettir. Onun her türlü şekli almaya hazır, temiz ve boş kalbi de âdeta bir cevherdir...
Bir kimse, bir başkasıyla kardeşleştiği zaman, ilk iş ismini, babasının ismini ve kimlerden olduğunu sorsun. Çünkü böyle yapmak, sevginin artmasına da
Bugün Batı insanının en önemli sıkıntısı ferdiyetçiliğin ortaya çıkardığı yalnızlıktır...
Namaz kılarken herkesin sırtında bir yük vardı içeri girdiğimde, bende bari kapıyı yükleneyim!
"Şüphesiz Allah Teâlâ sabredenlerle beraberdir." (Bakara, 2/153, 155).
Evlat! Evvela hakiki abdest al. Dışını su ile, içini tevbe ile temizle. Ondan sonra seccadene var...
Hakk’ın varlığında varlık buluncaya dek, insan için sonsuzluk avuç içi kadar bir yer olarak kalır...
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi