Tasavvufî yol, kendimizin icad ettiği usullerle veya kitaplar okuyarak, belgeseller seyrederek kat edilebilecek bir yol değildir...
En tanınmış müridi olan Ma‘rûf-i Kerhî (k.s) mürşidini; “Tâî kadar dünyaya değer vermeyen birini görmedim” diyerek tanıtır.
“Ayakkabını tamir ettirmek için insanlara ne çok sıkıntı veriyorsun!” ifadesi üzerine ayakkabısını fırlatıp atmıştır.
“İnsan bir derviştir, bir bilse ah bilse!” demiştiniz. Bilemiyor ve olamıyor...
Ben ol dost bağçesinün bülbüliyem İlahî bülbüli gülden ayırma...
Peygamberimiz de en üstün zikrin “Lâ ilâhe illallâh” olduğunu ifade etmişlerdir (İbn Mâce, Edeb, 65). Sûfîler de bu hadisten hareketle bu cümleyi zikrin temeli olarak almışlar ve bunun üzerinde ısrarl
Hak cemalin Kâbe’sini kıldı âşıklar tavaf Yerde Kâbe, gökyüzünde Beyt-i Ma’mûr olmadan
Gönül ehli insanlar gitti. Aşk şehri boşaldı deme! Cihan Şems-i Tebrizîlerle doludur ama Mevlânâ gibi mürid nerede?