Aziz Dostlar Yeni sayımızı takdim etmeden önce sizleri muhabbetle selamlıyorum. Farkında mıyız kardeşlerim, son zamanlarda düşmanlarımız yüzyıllardır sahip olduğumuz değerlerimizin içini boşaltmaya çalışıyorlar. Üstelik bizler değerlerimize sahip çıktığımızı ve onları koruduğumuzu zannettiğimiz bir sırada… Yurdumuzda -yüzümüze baka baka, pervasızca- Rabbimize, dinimize, imanımıza Kitâbımıza, Peygamberimize, ibadetlerimize dil uzatan kaldı mı? Belki de birkaç densiz... Peki, o eski İslam düşmanları nereye kayboldular? Ortalıkta istedikleri gibi cirit atamıyorlar ama herhalde boş durmuyorlardır. Rabbimizi (c.c) seviyoruz, Kur’ânımızı, Peygamber Efendimizi (s.a.s) de seviyoruz elbette. Ama sevdiklerimiz hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz? Sevgilerimiz bilinçli ve içleri dolu mu? Biz içini doldurmazsak eğer; hedef hâline geliyor dinimiz, mukaddesatımız... Bahsettiğim bu düşmanlar şekli değil ama özü bozmaya çalışıyorlar ki kaleyi içten ele geçirmek mümkün...
Bu konuşma pazar sabahı ribâtta yapıldı. Konuşma tarihi: Hicrî 14 Recep 545, Milâdî 1150 Peygamber (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurur: “Allah bir kulu hakkında hayır diler...
Farklılıklar potansiyel suç kaynağı değil, potansiyel güç kaynağıdır! Kişinin “özel hayatı”, “kişiye özeli” onun canı ile ilgili dokunulmazlar arasında kabul edilmekte v...
Bütün Müslümanlar, bütün maneviyat erleri, kardeşlerim! Fitne kazanlarının fokur fokur kaynadığı dönemlerden geçiyoruz. Melhame-yi suğrâdan, melhame-yi kübrâya doğru yol alıyoruz. Milli seferberlik...
Yaratılmış her varlık, her mahlûk ölmeye ve yok olmaya muhtaçtır ve buna duçardı. Zira ebedi olan, varlığının bir sonu ve başlangıcı olmayan, sadece Hazreti Allah’tır (cc). Bu yüzden dünyamız...
Mezun olalı bir kaç sene olmuştu. Güzel bir bölümü başarıyla bitirmişti hem de. Eksik olan hiçbir şeyi yoktu aslında. Başını sokacak sıcacık bir yuvası ve onunla ilgilenecek bir anne bir de bab...
Mekke ile Medine şu dünyadaki iki eşsiz hazine. Her müslümanın hasreti, yürek yangını... Eskiden genellikle dünya işleri düzene konur, emekli olunur, çocuklar evlendirilir, Hac ve Umre'ye o zam...
“Şehitler Ayı” Şubat ayı, gerçekte yılın aylarından herhangi bir ay olmasına rağmen içerisinde barındırdığı mühim vefatlardan dolayı “Şehitler ayı” olarak hatırlanmaktad...