Faydalı İlmihal Bilgileri
Üç vakitte hiçbir namaz kılınmaz...
Namaz, farz ibadetlerin en büyüğü ve en önemlisidir. Kıyamet gününde insanın imandan sonra sorgulanacağı ilk husus namaz olacaktır. Bir İslâm âlimi bu konuyu şu sözüyle ne güzel ifade eder: “Namaz, yabanda komaz.”
Günümüzde namazını kılma hususunda hassas olan insanlar dahi namaz ve ona bağlı ibadetler hakkında bilinmesi gereken bazı noktaları bilgi eksikliğinden dolayı yarım yamalak yerine getirmektedir. Biz bu yazımızda ibadetlerle ilgili yanlış bilinen bazı noktaları kısa kısa aktarmaya çalışacağız.
* Bir kişiye dil ile selam vermek veya onun verdiği selamı almak namazı bozar. Bu selamlaşmanın unutarak veya yanılarak yapılması sonucu değiştirmez. Ancak namaz kılan kişi kendini çağıran veya içeriye girmek için izin isteyen kişiye namazda olduğunu anlatmak için: “ Elhamdülillâh, Sübhânellâh” gibi lafızlarla karşılık verirse veya okuyuşunu sesli hâle getirirse namazı bozulmaz.
* Namazda yazılmış bir şeye bakıp onu anlamakla namaz bozulmaz ancak bu mekruhtur.
* Namazda özürsüz yere peş peşe üç adım atmak namazı bozar.
* Hanefi mezhebine göre Cuma dışındaki farz namazları cemaatle kılmak müekked sünnettir. Yani Peygamberimiz bu hususa sürekli devam etmiştir. Çok az terk etmiştir.
* Cemaatle namaz kılarak imama uyan kimsenin Sübhâneke duasından sonra içinden Eûzü Besmele çekmesine gerek yoktur.
* Cuma namazında hatip minbere çıkınca cemaat susmalı, selam alıp-vermemeli, nafile namaz kılmamalıdır. Kişi, Cuma namazının ilk sünnetine daha önceden başlanmışsa namazı uzatmadan tamamlamalıdır.
* Teravih namazı Ramazan ayında kılınan müekked sünnet bir namazdır. Yirmi rekâttır.
* Teravih namazı yatsı namazından sonra ve vitir namazından önce kılınır. Bu yüzden cemaatle kılınan teravih namazına yetişen bir kişi yatsı namazını kılmammışsa önce bir kenarda yatsı namazını kılıp ondan sonra teravih namazı için imama uymalıdır.
* Teravih namazı dörder rekât kılındığı zaman ikindi namazının sünneti gibi kılınır. Yani ilk oturuşta Tahiyyat duasından sonra Salli-Barik duaları okunmalı; üçüncü rekâta Sübhâneke duasıyla başlanmalıdır.
* Namaz kılarken yanılarak bir farz geciktirilir, bir vacip terk edilir veya geciktirilse sehiv yani yanılma secdesi yapılır. Sehiv secdesi şöyle yapılır: Son oturuşta Tahiyyat duası okununca namaz bitmiş gibi sağa ve sola verilir. Daha sonra Allahu Ekber denilerek iki kere secdeye gidilir. Tekrar Tahiyyat duasından başlanarak namaz tamamlanır.
* Sehiv secdesi yapması gereken kişi namazın farz ve vaciplerini iyi biliyor olmalıdır. Bunun için ilmihal kitaplarından bilgilerimizi sürekli tazelemeliyiz.
* Bir kişinin kolunda özründen dolayı sargı, alçı gibi koruyucular varsa abdest alırken bunların üstünden mesh edebilir. Mesh etmek de hastalığa veya sargıya zarar verecekse o uzuv yıkanmadan abdest tamamlanır.
* Yaşadığı şehrin 90 km. uzağına 15 günden az olmak koşuluya giden kişi seferi sayılır. Bu işi dört rekâtlık farz namazları iki rekât olarak kısaltır. Sünnet namazları bir engeli yoksa aynen kılar. Engeli varsa terk edebilir.
* Seferilikte namazlar kısaltıldığı gibi Ramazan orucu da kazaya bırakılabilir. Ancak orucu tutabilecek kişinin kazaya bırakmaması daha iyidir. Kazaya bırakma meselesi zorluklar karşısında bir izindir, emir değildir.
* Üç vakitte hiçbir namaz kılınmaz: a) Güneş doğup yükselinceye kadar olan zaman. Bu da güneşin doğması ile başlar ve yaklaşık 45 dakika devam eder. b) Güneş tam tepedeyken c) Güneş batarken. Bu üç vakitte kaza namazı, nafile namaz da dâhil hiçbir namaz kılınamaz. Yalnız o günkü ikindi namazı kerahet vaktine kadar kılınamamışsa, bu vakitte sadece farzı kılınabilir. Ancak ikindi namazı, bu vakte kadar özürsüz olarak geciktirilmemelidir.
* Oruç tutarken niyet önemli bir husustur. Niyet demek kişinin oruç tutacağını kalben bilmesi ve buna karar vermesidir. Dil ile olması zorunlu değildir. Ramazan orucuna, nafile oruçlara, günü belli olan adak oruçlarına gün içerisinde öğlen vaktine kadar niyet edilebilir. Ancak kaza, kefaret ve günü belirtilmemiş adak oruçlarına imsaktan önce niyet etmek gerekir.
* Abdest alan kişi gücü yetiyorsa abdest suyunu kimseye döktürmemeli, abdest esnasında zaruret yoksa konuşmamalı, abdest bitince Kelime-i Şehadet getirmeli ve Kadir suresini okumalıdır. Abdest esnasında suyu yüze çarparak abdest almak mekruhtur. Abdestin ibadete hazırlık bilinciyle yapıldığı hatırdan çıkarılmamalıdır.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, “Delilleriyle İslâm İlmihali”
Türkiye Diyanet Vakfı İslâm İlmihali
Emre ALTINTAŞ diğer yazıları
- 01 Aralık 2021 İntisâb , İnâbe ve Bey´at Kavramları
- 28 Eylul 2019 Allah’ı Görmek Mümkün müdür?
- 20 Aralık 2018 Akaid - Ömer NESEFÎ
- 27 Şubat 2015 Tarikatların Gayesi Nedir?
- 03 Haziran 2014 Yahudiler, Peygamber Efendimizi Sihirle Öldürmeye Kalkıştılar?
- 16 Şubat 2013 Namazda Niçin Huşu Duyamıyoruz?
- 11 Mart 2012 Korku Halinde Namaz Nasıl Kılınır?