Geleceğimize Dair

İnsanlar sahip oldukları kibri yangından önce söndürmeli...

Yanan sadece doğamız, ağaçlarımız, hayvanlarımız değil. Asıl yanan insanlığımız, vicdanımız, hürriyetimiz, geleceğimizdir. Her nesil güzel bir gelecekte nefes almak, adım atmak ister ki bu en tabii haklarıdır. 

Çocuklarımıza, torunlarımıza güzel bir gelecek bırakmak, tüm insanlığın boynunun borcu değil de nedir sahi? Yaşanabilir bir dünya, geleceğe bırakacağımız en güzel ve değerli miraslardan birisidir. 

Tahrip etmenin, zarar vermenin hangi dinde, hangi anlayışta, hangi ekolde yeri olabilir. 

Emanete iyi bakmak, bir borçtur bizim nezdimizde. 

Bizler yıkan, tahrip eden değil. Yapan, eken, sahip çıkan nesiller olmaya niyet etmeliyiz. 

Bizler yaratılanların sahibi değil, emanetçisi olduğumuzun idraki ile baktığımız zaman, asıl meselenin sahip olmak değil, şahit olmak olduğunu anlamlandırabiliriz.

İnsanlar sahip oldukları kibri yangından önce söndürmeli...

Yoksa o kibir sadece yangına sebep olmaz kişinin kendisini de çevresini de alev alev yakar kül eder..

 O zaman yaşanılan hayata ve insanlara dair hiçbir şey kalmaz. Yaşadığımız hayat sadece bizlerden ibaret değil insan sevgisi ilk önce Allah´ın diğer yarattığı varlıkları sevmekle başlar.

Bunlar;  ormanlar, ağaçlar sonra bu hayatın doğal dengesi olan hayvanlar.

İliklerimize işlememiz gereken bir nasihat var Yaradan katında. Yaratılanı severim, yaratandan ötürü.

Yaratılan her şeye sevgiyle yaklaşmak kendimizi sevmenin temelini oluşturur.

Her şey Yaradan´ın elinde iken, her şeyin sonucu biliniyorken nedir bu insanların kendileri dışında yaşayan canlılara zarar verme, canına kıymak, yok etmek hevesi.

Bizim dışımızda doğasında yaşayan, bizlere zararı değil yararı olan biz insanların tahrip ettiği doğayı  kendi çabasıyla, döngüsüyle iyileştirmeye, dönüştürmeye çalışır.  İnsanoğlunun verdiği her türlü tahribata rağmen, kötülüğün karşılığını doğa katbekat verirken nedir bu vurdum duymazlık!

Bir insan yangın çıkararak, denize çöp atarak, doğaya zarar veriyor aksine kendine ve gelecek nesillere doğal bir ortam bırakmıyor.. Hayatını idame ettirecek oksijen kaynaklarını ortadan kaldırıyor. Aslında toplum olarak her şeyin farkında olmak müdahale etmek hepimizin bir vatandaş olarak görevi olsa da en büyük görev bizleri yetiştiren ebeveynlerimizden aldığımız eğitim ve öğrenimlerimizdedir. Eğitim ve sorumluk aile de başlar ve devam eder.

Niyetler ne olursa zihniyetlerin ve düşüncelerin dışa vurumu da o olur. Ne demişler ne verirsen elinle o gelir seninle. Müslüman emin olunan kimsedir.

Oluşan tahribat ve yaşanabilir bir hayat için hep birlikte el ele verip yanan ormanları yeniden yeşile kavuşturalım.

Selam ve Dua ile.


Serranur SÖNMEZ diğer yazıları