Mazlum Âlim Said b. Cübeyr (v. H.94/M.713)
Kaça kaça nihayet buraya geldim. Rabbimden utanır oldum, O’nun kaderinden nasıl kaçayım?
Hz. Said b. Cübeyr (r.a), büyük bir fıkıh bilginiydi.
Dönemin Emevî valisi Haccac-ı Zâlim (Haccac b. Yusuf); Basra ve Kûfe taraflarından yaklaşık yüz yirmi bin kişiyi idam ettirmiş, isyanları çok kanlı bir şekilde bastırmıştı.
Haccac’ın zulmünden çekinen - pek çokları gibi - meşhur bilgin Said b. Cübeyr de oradan oraya kaça kaça nihayet Mekke’ye yerleşmiş ve Ömer b. Abdülaziz’in himayesinde huzur içinde yaşamıştı. Ancak Haccac türlü iftiralarla Ömer b. Abdülaziz’i azlettirmiş, yerine Halid b. Abdullah, Mekke valisi olmuştu. Bu sırada yakınları, Said’e varıp yeni vali hakkında:
“Fena bir adamdır, sana şöyle böyle eder, en iyisi buradan kaçıp başka bir yere gitmendir” dedilerse de büyük âlim:
“Kaça kaça nihayet buraya geldim. Rabbimden utanır oldum, O’nun kaderinden nasıl kaçayım?” cevabını verdi ve kalmaya devam etti.
O sırada ise Haccac’tan yeni valiye bir mektup gelmişti. Mektupta Said b. Cübeyr, Talik b. Habîb ve İmam Mücahid’in gönderilmesi isteniyordu. Yeni vali derhal bu üç zatı yakalatıp ellerine ve ayaklarına zincir vurdurdu.
Bunlardan Talik b. Habîb yolda vefat etti. Diğer ikisi Irak’ta Haccac’a teslim edildiler. Bunlardan İmam Mücahid zindana atıldı ve Haccac ölünceye kadar hapiste kaldı.
Said b. Cübeyr (r.a.) ise, çevredeki âlimler tarafından ziyaret ediliyordu. Çünkü ülke çapında tanınan bir âlimdi.
Ne var ki, Haccac huzuruna çağırttı ve bir sürü hakaret ettikten sonra kellesini vurdurdu.
Kaynaklara göre kesilen başı, üç defa şehadet getirmiştir.
Hele hele ilk şehadet kelimesi gayet net bir şekilde anlaşılıyordu.
O günden itibaren Said b. Cübeyr Hazretleri, Haccac’ın rüyalarına girer ve ona devamlı olarak:
“Ey Allah’ın düşmanı! Beni niçin öldürdün?” diye sorarmış! Haccac’ın hafızasında bu rüyalar olumsuz etki etmiş ve:
“Said b. Cübeyr, benim neme gerekti!” diye kendi kendine konuşur olmuş.
Rivayete göre bundan sonra Haccac, bir daha adam öldürtmemiş!
(Taberî, VI, 487-491; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, XV, 579; Cevdet Paşa, VIII, 294.)
Şaban KESECİ diğer yazıları
- 01 Aralık 2021 İMAM BUHÂRÎ, Muhammed b. İsmâil
- 31 Ekim 2015 Fıkıh Köşesi
- 30 Temmuz 2015 İslâm Medeniyetinde Vakıf
- 06 Kasım 2014 Hayâ
- 03 Haziran 2014 Sûfîlerden Esintiler -Abdullah b. Hubeyk (k.s)
- 08 Şubat 2014 Sûfîlerden Esintiler
- 17 Eylul 2013 Sûfîlerden Esintiler, Ebû’s-Serî Mansûr b. Ammar
- 25 Mayıs 2013 Sûfîlerden Esintiler Hamdun Kassâr (ks.)
- 16 Şubat 2013 Sûfîlerden Esintiler…
- 11 Ağustos 2012 Allah’ın Yardımı Geldiğinde
- 29 Aralık 2011 Muharrem Orucu ve Aşûre Günü
- 25 Aralık 2010 Müslüman Terörist Ol(a)maz!
- 08 Ağustos 2010 Kimlik Arayışları
- 31 Mart 2010 Mükâşefe ve Müşâhede