Bir Hiç Olsam

Beden kafesinden kurtulsam /Bir kuş olsam göklere kanat açsam

Bir hiç olsam

Beden kafesinden kurtulsam

Bir kuş olsam göklere kanat açsam

Aşsam engin denizleri, dağları ve şehirleri

Mürşidimin diyarına varsam bir seher vakti

Penceresine konsam güvercin misali

Seyretsem Efendimi

Otururken seccadesinde

Elinde tesbihiyle

Hu Hu desem bende

Onunla birlikte

Bir rüzgar olsam yumuşak, tatlı ve serin

Essem bende seher yeli gibi

Mürşidim açtığında penceresini

Değsem tenine öpsem elini

Bir bulut olsam bembeyaz kar gibi

Tepesinde onu takip etsem

O nereye giderse bende gitsem

Gölge olsam ona güneşli günlerde

Sevdası gönlümde taşınca

Yağmur olup yağsam damla damla

Bir toprak olsam eşiğinde

Her gün üzerinden geçtiği

İçinde mürşidimin sevdiği

Çiçeklerin bitkilerin yetiştiği

Bir Derviş olsam toprak gibi

Tevazu ve ihlas sahibi

Herkesin basıp geçtiği

Gassal elindeki meyyit gibi

Mürşidime teslim olsam

Dünyayı bir yana atsam

Tüm emellerimden sıyrılsam

Ve bir hiç olsam

Acz ve fakr içinde

Nefs elinden biçare

Hazin bir kalble

Yaş dolu gözlerle

Mürşidimin evine varsam

Gönül kapısını çalsam

Kim o diye sorunca

Benden birşey kalmasa

Sen desem

Kesretten vahdete ersem

Haykırsam tüm hücrelerimle

Mürşidim seni çok özledim.

Aşkınla yansam yansam kavrulsam

Ölene kadar bu yoldan hiç ayrılmasam

İki cihanda senle beraber olsam

Hasretinden gece gündüz ağlasam

Yollara düşüp gönlümü dağlasam

Benlikten arınıp bir hiç olsam

Ölmeden evvel ölsem ve dirilsem

Bu kervana bende katılsam.


Dr. Abdulkadir EREN diğer yazıları