Dr. Abdulkadir EREN

Aşkım Sanadır Ya Rasulallah

Aşkım Sanadır Ya Rasulallah

Lekad kane leküm fi rasülillah / Kuranda buyurur Hazreti Allah

Herşey’in sahibi, sâlih kullarını çok seven ve onlar tarafından çok sevilen Allah'a hamd ederim.

Eşrefi mahlukat server-i kainat Resulullah Efendimize Cenâb-ı Hakk’ın ilmi adedince salatü selam ederim.

Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz  ümmetini çok seviyordu. Birgün sahabe efendilerimiz ile birlikteyken, “Beni görmediği halde bana iman eden kardeşlerimi görmeyi ne çok isterdim…”buyurmuşlardı. Ah efendim ! Bizde seni bir kere görmek için nelerimizi vermezdik…

Efendimiz ümmetine çok düşkündü. Cenâb-ı Hak bu hakikati şu ayette bizlere bildirmektedir. “And olsun! Size, içinizden sıkıntıya düşmeniz onun gücüne giden, size pek düşkün, müminlere de şefkatli ve esirgeyici olan bir peygamber gelmiştir.” (Tevbe 9/ 128)

İşte bizi bu kadar çok seven Peygamberimizi, bizimde dünyadaki herşeyden çok sevmemiz gerekmektedir. Tüm müslümanlara bu farzdır. Ahzâb suresi 6. Ayette Rabbimiz “Peygamber, mü’minler nazarında kendi canlarından daha önce gelir…buyurmaktadır. Peygamber efendimizde bu minvalde “Nefsim kudret elinde olan Allâh’a yemin olsun ki; sizden biriniz, ben kendisine; anasından, babasından, evlâdından ve bütün insanlardan daha sevimli olmadıkça hakikî mânâda îmân etmiş olamaz.” (Buhârî, Îman, 8) buyurmuşlardır. Şimdi kendimizi bir hesaba çekip düşünelim, gönlümüzü bir yoklayalım, aksi bir durum söz konusu ise hemen tevbe edip kalbimizdeki masivayı atalım inşallah.

Asr-ı saadette birgün sahabe efendilerimiz, peygamberimiz ile birlikteydi. Rasûl-i Ekrem, orada bulunanlardan Hazret-i Ömer’in elini avucunun içine almış oturuyordu. Ah! O eli tutan bir elde ben olsaydım..  Aşkla dolan gönlünden diline şu cümleler aksetti Hz. Ömer’in ‘‘Yâ Rasûlallâh! Sen bana canımın dışında her şeyden daha sevgilisin!” Bunun üzerine Peygamberimiz  “–Hayır, canımı kudret elinde tutan Allâh’a yemin ederim ki ben sana canından da sevgili oluncaya kadar hakîkî îmân etmiş sayılmazsın!” buyurdu. Hazret-i Ömer (r.a) hemen:“–O hâlde vallâhi şimdi Sen bana canımdan da çok sevgilisin yâ Rasûlallâh!” dedi. Bunun üzerine Allah Rasûlü(s.a.v) :“–İşte şimdi oldu ey Ömer!” buyurdu . (Buhârî, Eymân, 3).

Sahabe efendilerimiz peygamberimize hitap ederken hep “Anam, babam, canım, her şeyim Sana fedâ olsun yâ Rasûlallâh!” derlerdir. İşte bizimde Resulullaha sevgimiz, aşkımız böyle olmalı.

Öyle bir aşkla bağlanmalıyız ki hutbe okurken dayandığı direğin kendisinden ayrıldığında inlediği gibi inlemeliyiz aşkla. Bu hikmete binâen Mevlana hazretleri şöyle buyurmuşlardır.

“Ey gafil! Musa ve Ahmed’in mûcizelerine nazar et. Asâ nasıl ejderhâ oldu ve hurma kütüğü nasıl irfan sahibi oldu ve inledi?” “Hazret-i Mustafâ (s.a.v) , kendisinden ayrı düştüğü için inleyen Hannâne direğini okşadı. Sen, ey insan, bir ağaçtan da aşağı değilsin. Hannâne direği ol da sen de ayrılıktan inle…” İnle, çünkü O -sallâllâhu aleyhi ve sellem-  de senin için; «Ümmetî!.. Ümmetî!..» diye Cenâb-ı Hakk’a yalvarmakta…

Niceler O’nun aşkıyla yanmış ve kesretten vahdete ermişlerdir.

Fuzuli su kasidesinde Resullullah efendimize olan muhabbetini şu dizelerle ifade etmiştir.

Yâ Habîballah yâ Hayre'l beşer müştakunam
Eyle kim leb-teşneler yanup diler hemvâra su

(Ey Allah'ın sevgilisi! Ey insanların en hayırlısı!
Susamışların (susuzluktan dudağı kurumuşların) yanıp
dâimâ su diledikleri gibi (ben de) seni özlüyorum.)

Umduğum oldur ki rûz-ı haşr mahrûm olmayam
Çeşm-i vaslun vire men teşne-i dîdâra su

(O mahşer günü, güzel yüzüne susamış olan bana vuslat
çeşmenin su vereceğini, beni mahrum bırakmayacağını
ummaktayım.)

Yaman Dede’ nin aşkla yanan gönlünden kelimelere şu mısralar aksetmiştir.

Gönül hun oldu şevkinden boyandım Ya Rasulallah
Nasıl bilmem bu nirana dayandım Ya Rasulallah
Ezel bezminde bir dinmez figandım Ya Rasulallah
Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasulallah

Yunus Emrem nasıl aşıklar sevdiğini her yerde arar, her şeyde onu görürse O’ da Resulullah efendimizi aramıştır heryerde.

Arayı arayı bulsam izini,

İzinin tozuna sürsem yüzümü

Hak nasip eylese görsem yüzünü

Ya Muhammed canım arzular seni.

İnsan görmeden de sever Veysel Karani gibi fakat bildikçe, tanıdıkça daha çok sever. Peygamberimiz " Kim benim sünnetimi ihya ederse beni sevmiş olur. Beni seven de cennette benimle beraber olur." Tirmizi, Sünen, İlim, 39/16 (V;46) buyurarak O’nu sevmenin yolunun sünnete uymaktan geçtiğini  gösteriyor.

Peki sünneti nasıl öğreneceğiz. Ehl-i sünnet alimlerinin sohbetlerinden, siyer, hadis kitaplarından öğreneceğiz. Öğrendiklerimizi de hayatımıza aksettirerek yaşayacağız ki Peygamber efendimizle aramızda bir bağ olsun. Seven sevdiğine kayıtsız şartsız itaat eder. Ona benzemek ister. Bizde Peygamberimizin hal ve hareketleri ile hallenmeye çalışmalıyız. Peygamberimiz nasıl yemek yerdi, nasıl yatardı, evden nasıl çıkardı, ettiği dualar nelerdi bunları öğrenip yaptıkça Resulullah efendimizle aramızda bir bağ olacaktır. Onun sünnetini yaparken ben bunu Resulullah efendimiz yaptığı için yapıyorum diye içinden geçirmek ve O’ na çokça salavatı şerife getirmek aramızdaki bağı kuvvetlendirecektir. Çünkü okunan salavatı şerifler efendimize arzedilir. Peygamber efendimiz yine bir hadisi şeriflerinde "Cuma günü bana salâvatı çok okuyun. Çünkü o gün okunan salâvatlar meşhuddur, melekler ona şahidlik ederler. Bana salâvat okuyan hiç kimse yoktur ki, o daha okumasını bitirmeden salâvatı bana ulaştırılmamış olsun." buyurdular. (bk. Ebu Davud, Salat, 207; Nesaî, cuma 5, 45; İbn Mâce, cenâiz, 65; Ahmed b. Hanbel, IV, 8)

Peygamber Efendimizin maddi ve manevi mirasçıları olan ehlullaha ittiba etmekte Resullullah efendimize sevgimizin göstergelerindedir. Onlar Resulullah efendimizden gelen ışığı yansıtan aynalar gibidir. Onlar bizleri Cenabı Hakka ve Resullah efendimize götüren rehberlerimizdir. Tasavvufta bahsedilen fenafişşeyh, fenafilpir, fenafirrasül ve fenafillah sırlarına bizleri ulaştıracak gönül dünyamızın öncüleridirler. İşte bu öncülerden Abdullah Demircioğlu Hocaefendi’ nin şu aşk dolu mısralarıyla yazımı sonlandırıyorum.

Lekad kane leküm fi rasülillah

Kuranda buyurur Hazreti Allah

Aşkım sanadır Ya Rasulallah, Ya Habiballah, Ya Şefial müznibin

 

Uhudda çektiğin bunca ızdırap

İsterim olmak yoluna turab

Aşkım sanadır Ya Rasulallah, Ya Habiballah, Ya Şefial müznibin

 

Adem olup tevbe etsemde

Yunus gibi inlesemde

Aşkım sanadır Ya Rasulallah, Ya Habiballah, Ya Şefial müznibin.


Dr. Abdulkadir EREN diğer yazıları