Lale (Lala) Camii
Efendimizin rûhaniyetinin manevî toplantı idare eylediği Camii Şerîf
Hz. Peygamber (aleyhissalâtü vesselâm) Efendimizin rûhaniyetinin manevî toplantı idare eylediği Camii Şerîf…
“Lala Paşa Camii” veya “Lale Camii” olarak bilinmektedir. Tipik bir Selçuklu dönemi eseridir.
Kiçikapı Meydanı’nın hemen güneyinde, Kayseri lisesinin güney doğusunda bulunmaktadır. İnşa tarihi hakkında kesin ve aydınlatıcı bir bilgi yoktur. Halk arasında “Lale Camii” olarak bilinmekle beraber, tarihi kayıtlarda “Lala Musluhiddin Camii” olarak geçer.
Ahmed Nazif Efendi, Mirât-ı Kayseriyye (Kayseri’nin Aynası) adlı eserinde caminin bir ismini de “Lala Muhlisiddin Paşa Camii” olarak zikretmiştir.
Mimarî özellikleri itibariyle tipik bir Selçuklu dönemi eseri olan caminin 13. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır.
Çeşitli tarihlerde onarım görerek günümüze ulaşmıştır. Ahmed Nazif Efendi, camiin 1239 (M.1823) ve 1273 (M.1856) tarihlerinde bir ölçüde tamir edildiğini, hayli vakıf gelirinin bulunduğunu, bitişiğinde bir sıbyan mektebi ve bir çeşmesinin bulunduğunu belirtmektedir. Çeşme bugün hala ayaktadır, sıbyan mektebi ise yok olmuştur.
829 metrekare olan cami, dikdörtgen planlı olup, ilk yapılışında üzeri toprak damlı idi. Sonradan ibadet mekânının üzerine büyük ölçekli bir kubbe inşa edilmiştir. Ayrıca kalın sütunlar üzerinde tonozlarla tamamlanmış bir tavana sahiptir.
Caminin ahşap minberi ağaç oyma tekniği ile yapılmış olup, Selçuklu ağaç işçiliğinin en güzel örneklerinden birisidir. Taklit kündekâri olan bu minberin üzerinde Âyetü’l Kürsî yazılıdır.
Orijinal mihrap günümüze gelememiş, ancak sonradan aslına uygun olarak yenilenmiştir.
Geç Osmanlı dönemine ait minaresi, kare kaide üzerinde yuvarlak kaideli ve tek şerefelidir.
Caminin doğu tarafına bir türbe, kuzey tarafına da bir hamam eklenmiştir.
Bu mübarek mekân, günümüzde ibadete açık tutulmaktadır.
Manevî Bir Toplantı / Meclis-i Rûhâniye
Bu Cami-i Şerif’te, bir gece Peygamberler Sultanı (a.s) Efendimizin evliyâ-i kirâm ile manen/rûhanî olarak toplanıp meclis kurdukları bilinmektedir. Bu mümkündür çünkü onlar ruhanî hayat ile diridirler.
Bu konuda pek çok eserde evliyanın hayatta olanları ya da ölüm ötesi hayata intikal etmiş olanlarının bazı zamanlarda izn-i İlâhî ile bir araya geldikleri zikredilir. Genelde zamanın tasarruf ehli velisi, yani Kutbu toplantıya başkanlık eder.
Buluştukları yer malum değildir fakat bir hikmete binaen Lale Camii bu toplantıya ev sahipliği etmekle meşhur olmuştur. Rasûlullah (s.a.s) Efendimizin böyle bir toplantıya bizzat başkanlık etmesi harikulade bir hadisedir. Nitekim Cami içindeki Osmanlı döneminde konulmuş kitabede de bu husus belirtilmiştir. Osmanlıcadan çevirisinde aynen şu ifadeler yer almaktadır.
“Burada Fahr-i Risâlet Meâb Efendimizin bir meclis-i rûhaniyeye riyâset buyurdukları mütevâtiren mervîdir.”
Günümüz Türkçesine aktarırsak:
“Bu mekânda Peygamber (s.a.s) Efendimizin ruhanî bir toplantıya başkanlık eyledikleri, çok sağlam bir şekilde rivayet edilmiştir.”
Daha başka harikulade hadiselerin de meydana geldiği, canlı şahitleri ile halen anlatılmaktadır.
Restorasyon yapılırken yanında bulunan türbe restorasyona alınmamıştır. Burada yatan zat birkaç gece bu mahallenin muhtarının rüyasına girer ve türbenin de onarılmasını ister. Hatta türbe duvarlarının sıvalarının altında türbeyle ilgili bir yazı olduğunu da bildirir. Bunun üzerine harekete geçen muhtar konuyu ilgililere bildirir. Türbe duvarlarının iç kısmında sonradan yapılmış olan sıva kaldırılır ve gerçekten bir yazı olduğu ortaya çıkar. Bunun üzerine türbe de onarıma alınır.
Lale Camii ya da Lala Camii olarak ta bilinen bu güzide mekânın maneviyatı çok yüksektir. İçinde her camide olanın dışında daha başka ruhanî bir koku ve hava mevcuttur.
Camii bakımsız kalmış olması yönüyle yetkililerin ve hayır sahiplerinin ilgisini beklemektedir.
Yolunuz Evliyâ diyarı Kayseri’ye uğrarsa, Lale Camii’ne uğrayıp iki rek‘at namaz kılıp, kendiniz ve cümle mü’minler için dua ve niyazda bulunsanız gayet güzel ve hoş olmaz mı?
Yusuf Selim diğer yazıları
- 19 Ocak 2023 Ağaçların Yaprakları Adedince Şükürler Olsun
- 11 Eylul 2022 Çorak Gönlümüze Teveccüh Ettiniz
- 01 Aralık 2021 Bu Gece Bir Rüya Gördüm
- 28 Ocak 2020 O´nunla Bir Gün –Hatırat
- 28 Eylul 2019 Ahvalimiz ve Akıbetimiz
- 09 Mart 2018 Ey Ahâlî, Rükû ve Secdelerimizle Hakk’a Meylimizi Artıralım
- 29 Ekim 2017 Ahî Evran (k.s) ve Ahîlik
- 31 Ocak 2016 Gönül Dokuyan Bir Güzelin Huzurunda
- 31 Ekim 2015 Ey Derviş, Ey Tâlib!
- 03 Kasım 2012 İhvan İle Hasbihal
- 11 Mart 2012 Mehmed’i FATİH Yapan AKŞEMSEDDİN
- 12 Ekim 2010 Necip Fazıl Kısakürek´in Kaleminden İbn-i Teymiyye