Cömert ve Hayırhâh Olmak
Şüphesiz Allah yapacağınız her hayrı bilir. (Bakara, 2/215)
"Eli sıkı olma! Büsbütün eli açık da olma! Sonra kınanır, kaybettiklerinin hasretini çeker durursun." (İsrâ, 17/29)
Gönlü insan sevgisiyle dolu olan, diğergâm olmayı kendi içine sindiren ve herkese karşı iyilik ve güzellik düşleri gören hayırhâh insanlar, içinde yaşadıkları toplumda olduğu kadar daha sonraki nesillere de uzanan bir iz, saygı ve sevgi bırakırlar. İtibar yükselten bu güzel huy, bütün insanlık için umut veren bir meşale gibidir. Pervâneler misâli herkesin içini ısıtan, gözünü kamaştıran bu sevgi pınarı herkesi kendine doğru çeker.
Hayırhâh olmak, herkesi kendi gibi bilip görmek, herkes için kendi adına isteyip beklediğini, başkaları için de isteyip beklemek... Herkes için gönül evini temizlemek... Anadolu insanının misafir odaları gibi her an gelip gören olur beklentisiyle gönül evini temiz, berrak, arı-duru saklamak... Yüce Allah'ın öğrettiği şekliyle; "Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma. Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin!” (Haşr, 59/10)
Örnek insan Hz. Peygamberin; "Hiç biriniz kendi adına isteyip özlediği şeyleri diğer kardeşleri adına da istemedikçe iman etmiş olamaz." tespitinde ifadesini bulduğu üzere, başkalarıyla var olmak, onların iyiliğinde yoğrulmak, onlarla var olup onlarla yok olmak....
Bütün paylaşımların mihenk taşı ve onların büyüyüp geliştiği verimli toprak, gönül temizliği, hayırhâhlık... Cömertlik ise bu paylaşımın, gönül paylaşımının sonucu ve meyvesi... Sahip olduğu nimetleri dara düşen ihtiyaç sahipleriyle bölüşmek... Ekmeğini, suyunu, varını, yoğunu, hulâsa beraber yolculuk yaptıkları geçici dünya hayatında yoldaş ve arkadaşlarıyla her şeyini paylaşabilmek, cömertlik... Belki de kulluğa en layık ve en yakışan vasıf... Hiçbir şeyi sahiplenmeyen, kendisinin bir şeylerin sahibi ve rabbi olduğunu düşünmeyen, geçici hazlar dünyasında kulca davranış... Her şeyin bir Rabbi ve sahibi olduğunu özümseyen mütevazı, akılcı davranış...
İnsani erdemlerin âbidevi ölçekte örneğini temsil eden Hz. Peygamber'e, cömert ve hayırhâh (herkes için hep iyilik düşlemek) olmakla ilgili Kur'ân-ı Kerim'de;
• Eli sıkı, cimri olmaması, kendini yokluk ve yoksulluğa itecek derecede aşırı eli açık da olmaması,
• Allah'ın dilediğine az, dilediğine de bol rızık vereceği, dolayısıyla hayra harcanan varlıkların yerine başka nimetlerin verileceğinin ifade edilmesi,
• İyilik yolunda harcama yapacakların ihtiyaç fazlası ölçüsüne dikkat etmesi,
• Allah yolunda harcama yapacakların, ana-baba, yakın akraba, yetimler, fakirler ve yolcuları gözetmesi,
• İnsanlara verilen rızıklardan kıyamet gelmeden önce gizli-aşikâr harcaması,
• Cömert olmaya teşvikle, bunun kemiyetten çok bir keyfiyet olması sebebiyle ellerinde Allah'ın hazineleri de olsa insanoğlunun bitip tükenir korkusuyla eli sıkı davranacağının ifade edilmesi,
• Bütün güzellik ve temiz rızıkların dünyada ve özellikle ahirette mü'minlere ait olduğunun tebliğ edilmesi emir ve tavsiye edilmektedir.
Seçkin ve övülmüş bir insani erdem olan cömertlik ve hayırhâh olmakla ilgili özelde Hz. Peygamber'e, genelde herkese davranış ve ifade yükümlülüğü getiren ayetlerin meallerini okuyucuların dikkat ve anlayışına sunuyorum;
• Kaybettiklerinin hasretini çeker durursun. (İsrâ, 17/29)
• De ki:
• Rabbim, kullarından dilediğine bol rızık verir ve
• Allah onun yerine başkasını verir.
• O, rızık verenlerin en hayırlısıdır. (Sebe’, 34/39)
• Sana, şarap ve kumar hakkında soru soranlara
• De ki:
• Her ikisinde de büyük bir günah ve
• İnsanlar için bir takım faydalar vardır.
• Ancak her ikisinin de günahı
• Faydasından daha büyüktür.
• Yine sana iyilik yolunda ne harcayacaklarını soranlara
• De ki:
• "İhtiyaç fazlasını."
• Allah size âyetleri böyle açıklar ki düşünesiniz. (Bakara, 2/219)
• Sana,
• Allah yolunda ne harcayacaklarını soranlara
• De ki:
• Maldan harcadığınız şey,
• Ebeveyn,
• Yakınlar,
• Yetimler,
• Fakirler ve
• Yolcular için olmalıdır.
• Şüphesiz Allah yapacağınız her hayrı bilir. (Bakara, 2/215)
• İman eden kullarıma
• De ki:
• Namazlarını dosdoğru kılsınlar.
• Ne alış-veriş,
• Ne de dostluk bulunan bir gün gelmeden önce,
• Kendilerine verdiğimiz rızıklardan,
• Allah için gizli açık harcasınlar. (İbrahim, 14/31)
• De ki:
• Rabbimin rahmet hazinesine eğer siz sahip olsaydınız,
• Harcanır korkusuyla kıstıkça kısardınız.
• İnsanoğlu da pek eli sıkıdır! (İsrâ, 17/100)
• De ki:
• Allah'ın kulları için yarattığı süsü ve
• Temiz rızıkları kim haram kıldı?
• De ki:
• Onlar, dünya hayatında,
• Özellikle kıyamet gününde mü’minlerindir.
• İşte bilen bir topluluk için âyetleri böyle açıklıyoruz. (A'râf, 7/32)
Prof. Dr. Ali AKYÜZ diğer yazıları
- 18 Ekim 2020 Zamana / Vakte Saygı
- 17 Temmuz 2017 Güler Yüzlü, Nazik ve Sade Olmak
- 23 Şubat 2017 Özel Hayata, Kişiye, Özele Saygı
- 25 Ekim 2016 Zeki, Dikkatli, Gözlemci ve Yorumcu
- 31 Ocak 2016 Misyon, Vizyon ve Aksiyon Sahibi Olmak!
- 31 Ekim 2015 Tebliğde Güçlük, Meşakkat, Zorluk
- 27 Şubat 2015 Alçakgönüllü ve Mütevazı Olmak
- 06 Kasım 2014 Doğruluk / Dürüstlük / Samimiyet / Emin Ve Güvenilir Olmak
- 03 Haziran 2014 Şahsiyeti / Karakteri / Görünümü
- 08 Şubat 2014 Bilgi ve Bilgelik
- 17 Eylul 2013 İslâmî Değer Yargıları
- 25 Mayıs 2013 Adaletli Olmak ve Zulme Karşı Koymak
- 16 Şubat 2013 Hamiyetperver Olmak
- 11 Ağustos 2012 Müjdeci, Umut Dolu ve Gerçekçi Olmak
- 11 Mart 2012 Güven Duymak ve Kuşkudan Uzak Olmak
- 29 Aralık 2011 Hoşgörünün Sınırları
- 05 Ekim 2011 Vefâlı Olmak
- 28 Haziran 2011 Taraf Olma
- 26 Şubat 2011 Duyarlı / Müşfik ve Merhametli Olmak
- 25 Aralık 2010 Ahlakî Öğretiler
- 12 Ekim 2010 Dua/İstek ve Bağışlanma
- 08 Ağustos 2010 Erdeme Uzanmak
- 22 Temmuz 2010 Nasıl Bir Medeniyet?
- 31 Mart 2010 Allah’a Saygı Peygamber(ler)e Saygı