Fıkıh Köşesi

Namaz kılan bir kimsenin namazı bitmeden bir sonraki vaktin ezanı okunmaya başlasa, kıldığı namaz geçerli olur mu?

SORU:Namaz kılan bir kimsenin namazı bitmeden bir sonraki vaktin ezanı okunmaya başlasa, kıldığı namaz geçerli olur mu?

CEVAP:Cevabımıza şu hadisi şerif ile başlayalım; “Namazın bir rekatına yetişen, hepsine yetişmiş olur.” [Buhari-Müslim]

Aksi bazı görüşler olsa da Hanefilerdeki genel görüşe göre sabah namazı hariç diğer tüm vakitlerde; bir rekatı kılınmış olmakla beraber başlanılmış bir namaz kılınırken takip eden yeni vakit girse o namaz tamamlanır ve sahihtir. Bir rekat, rükûu ve secdesi ile bir rekat demektir. En azından secdenin birisi yapılmış olmalıdır.

Sabah namazında ise yeni vaktin girmesi değil güneşin doğması durumu vardır. Bu vakitte namaz kılınmadığı için başlanılmış sabah namazı tamamlanamaz, demektir. Diğer vakitlerde ise böyle bir durum olmadığından namaz tamamlanır.

Esas olan ezanın okunmaya başlaması değil, vaktin girmesidir. Ezan okunmaya biraz geç de başlanmış olabilir. Bu durum da dikkate alınmalıdır.

 

SORU:Namaza başlamak için okunan ezanın bitmesini beklemek şart mıdır?

CEVAP:Acil bir durumu olan kardeşlerimiz vakit girdiğinde ezanın okunmasını beklemeden namazlarını kılabilirler. Şu şekilde olursa daha iyi olur: Bir ezan sesi işittiklerinde veya vaktin girdiğinden emin olduklarında kuvvetli bir sünnet olan ezanı kendileri hızlıca okurlar, arkasından ezan duasını yaparlar ve namazlarını öylece kılmaya başlarlar.

Bu durum farz namazı kılacaklar için bir tarif olabilir. Önce sünnet namazı kılacaklarsa ezanı dinlemek ve ona icabet etmek de bir sünnettir. Bir sünnet yapayım derken başka bir sünneti ihmal etmiş olmayalım.

 

SORU:Oruçlu iken yıkanmak veya ağzı su ile çalkalamakta bir sakınca var mıdır?

CEVAP:Oruçlu kimse için aslolan suyun tabii yollardan vücuda girmemesidir.  Özellikle sıcak mevsimlerde oruçlu kişide serinlemeye ihtiyaç hâsıl olur. Elini-yüzünü yıkar, ağzını-burnunu su ile çalkalar, başını sık sık yıkar, hatta yıkanabilir. Bunda bir sakınca yoktur.

İmam-ı Âzam suyun boğazda kaçma riskini de gözeterek bu durum için “mekruhtur” demişse de fetva İmam-ı Ebû Yusuf’a göredir ve caizdir, demiştir.

Bir Hadis-i Şerif ile konuyu açalım inşallah:

Bir gün Hz. Ömer (r.a), Peygamber Efendimizin (s.a) yanına gelerek, şöyle der:

“Bugün büyük bir iş yaptım. Oruçlu olduğum halde (hanımımı)öptüm.”  Efendimiz de (s.a.s):

“Oruçlu iken su ile ağzını çalkalamak hakkında ne dersin”der. Hz. Ömer:

“Öyle yapmakta bir sakınca yoktur”der. Bunun üzerine Efendimiz:

“O halde öpmek neden sakıncalı olsun ki!”buyururlar. [Ebû Davud, Savm/33-35]

Fetva sahibi İmam-ı Ebû Yusuf’a göre anılan durumların hiçbiri mekruh değildir. Fetvası birçok sahih hadise dayanmaktadır.

Sıkıntı giderici bu gibi uygulamalar ibadetlerimizi yerine getirmemizde biz mü’minlere yardımcı olmakta ve üzerimizdeki meşakkati de ortadan kaldırmaktadır.

“… Allah (cc) size sıkıntı vermek istemez.”[Maide Sûresi, 6]


Mehmet Emin SÖĞÜT diğer yazıları