Tufan ATMACA

Ben-i Âdem’in Efendisine, Şiirlerin Efendisi olan Na’tlar – Hatıra ve Dua: Kaside-i Bürde

Ben-i Âdem’in Efendisine, Şiirlerin Efendisi olan Na’tlar – Hatıra ve Dua: Kaside-i Bürde

Medine yakınındaki Izam dağından karanlık gecede çakan şimşek mi? Mestetti seni.

Ben-i Âdem’in Efendisine, Şiirlerin Efendisi olan Na’tlar – Hatıra ve Dua

Kaside-i Bürde

Yazımıza Rabbimizin Selam ismiyle başlıyoruz. Ramazan ayına adım adım yaklaşırken buruk ve sevinci bir arada yaşıyoruz. Bir yanda Gazze’de çocuklar, aileler uzun zamandan sonra belki huzurla uyuyorlardır. Ama öteki taraftan Batı Şeria’dakiler tekrar tehdit altına alındı ve öldürülüyor canlar, ama dikkatlerden kaçıyor. Duamızı tüm mazlumlar yapmaya devam edelim çünkü Arıkan, Doğu Türkistan, Jammu Keşmir, Afganistan, Afrika Kıtasında, ve nice coğrafyalarda Müslümanlar eziliyor işkencelere uğruyorlar. Önce kendi nefsime telkin ederek söylüyorum silkelen ve kendine gel ey mümin.

Abdullah Demircioğlu Hocamızın, Hadislerle İnsanlığa Sesleniş – 2 kitabında sayfa 8’de İmam Busirî’hazretlerinin (v. 1294-1295) şu kıtaları gözümüze çarptı;

E min tezekküri cirânin bi zî selemin

Mezecte dem’an cerâ min mukletin bi demi’

 

(Ey benim dertli gönlüm) Selem ağaçlarının süslediği vadideki komşuları hatırladığın için mi?

Gözlerinin ak ve karasından akan yaşı kan ile karıştırmaktasın?

 

Açıklama:

Gözlerinin yaşla dolduğunu ve neden dolduğunu soruyor kendisine. Burada “Zî selem” deniliyor, manası “Selamet yeri”. Bu mevki sana hatırlatıldığında Medine-i Münevvere aklına geliyor. Bundan dolayı kanla dolan göz yaşlarını gözünden boşaltıyorsun.

 

‘Em hebbetü rîhu min tilkâi kazımetin

Ve evmedal berku fızalmâi min idami’

 

Yahut Medine tarafından bir rüzgar estiği için mi?

Medine yakınındaki Izam dağından karanlık gecede çakan şimşek mi? Mestetti seni.

 

Açıklama:

Böyle Allah Rasulü’nün (s.a.s) aşkı ve muhabbeti ile kendinden geçmiş olarak, kanlı yaşını tutamadan ağlıyorsun.

Yoksa Allah Rasulü’nün (s.a.s) çoğu zaman vakitlerini geçirdiği Medine yakınındaki Izam dağında Nübüvvet nurunu, kokusunu ta Mısır’dan alıyor.[1]

 ‘Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ.

‘Alâ habîbike hayri’l-halki küllihimi’[2]

‘Yani “Allah, o Peygamberine daima salât ü selam göndersin. O bütün mahlûkatın en hayırlısıdır. İmam Busûrî’nin (v. 1294-1295) çok sözleri var ama ben burada şunu söylemek istiyorum. “Zalemtü sünnete men ahya’z-zalâme ilâ. Eni’ş-teket kademâhü’d-durre min veremi.”[3]Yani “Karanlık geceleri kıyamda durmak sebebiyle ayakları şişerek yorgunluk ve meşakkat zahir oluncaya kadar ihya eden Fahr-i Kâinat’ın sünnetini terk ederek zulmettim” diyor.’[4]

 

Zülcenaheyn Abdullah Efendinin duayla ilgili hadis tercümesiyle devam edelim;

‘Rasûlullâh (s.a.s.):

 “Sizden biriniz namaz kıldığı zaman önce Rabbini tazim ve sena etsin, sonra Nebî’ye (s.a.s) salavat getirsin, bundan sonra da artık istediği şekilde dua etsin”[5] buyurdu. Bakın bu dua ile ilgili bir kaidedir.[6]

 

Burada güzel bir müjde var.

Selman (r.a) demiştir ki; Rasûlullâh (s.a.s) şöyle buyurdu: “Şüphesiz Rabbiniz son derece hayâ ve kerem sahibidir. Kulu ona elini kaldırdığı zaman, o elleri boş çevirmekten hayâ eder.”[7]

Allah’ın burada hayâ etmesi demek kuluna vermemezlik yapmaz, demektir. Çünkü Allah celle ve âlâ hazretleri hayâ etmekten münezzehtir. Bu hadiste “O kulun ellerini boş çevirmez” anlamına gelir.’[8]

 

Abdullah Efendinin eserinden, son olarak gözümüzün nuru hidayet rehberimiz hadislerden bir dua örneğini hitamuhu misk olarak verelim.

 

‘Ebû Sa‘îd el-Hudrî’den rivayet ediliyor.

Ebû Sâid el-Hudrî (r.a) duyduğuna göre Rasûlullâh (s.a.s) şöyle buyurmuştur:
“Rab olarak Allah’ı (c.c) din olarak İslâm’ı ve Peygamber olarak da Muhammed’i (s.a.s) seçip beğendim, diyen kimseye cennet vacip oldu.”
[9]

 

İnşallah bu yazımız büyüklerin himmetiyle devam eder ve şu duamızla bitirelim; ‘Ve ahiru da’vahüm ve enil-hamdülillahi Rabbil Alemîn.’

 

Bâkî ve Kevserî selamlar...



1. Rahmi Serin – Arif Pamuk, Kasîde-i Bürde Şerhi hava ve esrârı, Pamuk Yayınları, Istanbul,  s.37-40.

2. Ebû Abdillâh Şerefüddîn Muhammed b. Saîd b. Hammâd b. Muhsin el-Bûsîrî, Kasîdetü’l-Bürde, s.9-12.

3. İmam Busirî, a.g.e., 75.

4. Hadislerle İnsanlığa Sesleniş – 2, Abdullah Demircioğlu, Değirmen Kitap, Istanbul, 2022, s.8.

5. Ebû Dâvûd, Vitir, 23.

6. Hadislerle İnsanlığa Sesleniş – 2, Abdullah Demircioğlu, Değirmen Kitap, Istanbul, 2022, s.11.

7. Ebû Dâvûd, Vitir, 23.

8. Hadislerle İnsanlığa Sesleniş – 2, Abdullah Demircioğlu, Değirmen Kitap, Istanbul, 2022, s.14-15.

9. Hâkim, Müstedrek, 1/699; Ebû Dâvûd, Vitir, 26.


Tufan ATMACA diğer yazıları