Tufan ATMACA

Ben-i Âdem’in Efendisine, Şiirlerin Efendisi olan Na’tlar (16)

Ben-i Âdem’in Efendisine, Şiirlerin Efendisi olan Na’tlar (16)

Evliyalar geldiler Saf, saf olup durdular Canlar feda kıldılar Yoluna Muhammed’in

Değerli okuyucularımız yazımıza Rabbimizin Selam ismiyle başlıyor ve uzun bir aradan sonra sizlerle tekrar buluştuğumuza hamd ediyorum. Önceki yazımızdan, alemlere rahmet Efendimizin güzelliklerinden bir tanesini hatırlayarak yolumuza devam edelim. “Üç şey Peygamberlerin ahlâkındandır: … 3 – Misvâk kullanmak.” (1)

Bu kasvetli dönemde kendisine tabii olmaktan başka bir çaresi ümidi kalmayan insanlığın. Her an adım adım uçuruma giden dünya gemimizin demirleyeceği zaman gelmeden eteğine tutunacağı o güzel ve zarif insan Peygamberimizin hidayet rehberliğine sarılmalıdır. Dünya çıkışı ölüm kapısından geçilerek mümkün olmaktadır. İnsanlığımızın dibe vurduğu şu dönemde belki bu çıkışa dikkat çekilerek dur gongu akıllarında çalmasını ve tabiatı havayı suları ve birçok ekolojik dengeleri bozdukları bu dönemde yine sünnetine sarılmakla çözümlenecektir.

Dilerseniz insanlığın kurtuluşuna vesile olacak bir ayet ve akabinde de bir hadis-i şerifle övgü dolu şiirlere geçelim.

Kur’an’da Hz. şöyle buyuruyor:

“Ve Allah’tan mağfiret iste. Çünkü Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.”(2)

İbn-i Ömer (ra)’dan: şöyle demiştir:“Biz, Resûlullah (sas)’in bulunduğu bir mecliste yüz kere: ‘Yâ Rabb beni yarlığa, tevbemi kabul buyur. Çünkü sen tevvab ve rahimsin’ dediğini sayardık.”  3

Herhalde üstteki örnekle Rabbimizin ne kadar affedici olduğunu anlamışızdır ve O yüce Peygamberin örneğini önümüze örnek tutarak istiğfar edelim, Tevvâb olan Allah’tan afv dileyelim.

Sizleri aşıkların sönmeyen mumu Yunus Emre Hz.lerinin Peygamber Efendimize, “Muhammed’in” ifadelerine bırakıyorum (yorum sizin):

Ay ve güneş kıskanır

Nurunu Muhammed’in

Bal ve şeker andırmaz

Tadını Muhammed’in

 

 

Doğdu ‘ümmetim’ dedi

Ümmeti, kaydın yedi

Çalap ziyaret kodu

Sinini Muhammed’in

 

Çulhalar dokumadı

Terziler biçemedi

Kimseler dikemedi

Libasın Muhammed’in

 

Evliyalar geldiler

Saf, saf olup durdular

Canlar feda kıldılar

Yoluna Muhammed’in

 

Muhammed bir denizdir

Cümle yerleri tutmuş

Evliyalar bahridir

Gönlünde Muhammed’in

 

Yetmiş bin hacı gider

Malı mülkü terk eder

Varıp ziyaret eyler

Kabrini Muhammed’in

 

Ol Meryem oğlu İsa

Sır olup, göğe çıktı

Yüz bin İsa sergerdan

Vasfında Muhammed’in

 

Derviş Yunus miskindir

Eksikliği cürümdür

Ne der isen eksiktir

Hakkında Muhammed’in (4)

 

Aşık Yunus cürmünden şikâyet ediyorsa biz ne güne dururuz. Biz değil na’t şiir övgü yazmayı O şanı Yüce Önderimiz (ASV) Efendimize salavat getirip en temel borcumuzu ödeyip boyun bükmemiz gerekmez mi? Tekrar Peygamberimiz, Ümmetinin Mevlâsı Efendimize salât ve selâmımızı ilimler adedince salat selamlarımızı iletiyoruz. Yunus Emre Hz’lerinin şefaatlerini diliyor ve bizi de bu yolda olan kemterlerden kılmasını niyaz ediyor, ve mürşidimizin  teveccühüne mazhar olmayı arzu ediyor, çalışmalarımızda muvaffakiyet diliyoruz. Fatiha ve İhlas-ı buradaki zikredilenlerin ruhuna iletmenizi isteyerek, dualarınızda bizleri unutmayacağınızı umuyor ve duamızı tekrar ediyoruz; Ya Rab, Kurbiyeti İnsanı Kâmil nasip et ve ahiri da’vahüm ve enilhamdülillahi rabbil alemin!

 

Bâkî ve Kevserî selamlar …

 



1. İbrahim Halebî – Mehmet Mevkûfatî (Şarih) – Ahmed Davudoğlu (Sadeleştiren), Mültekâ-l-Ebhûr (Mevkûfat), Sağlam Kitabevi, İstanbul, C.1, S. 405.

2. En-Nisâ: 4/106.

3. Riyazü’s-Salihin, 1870. Hadis, C.3. S.1171.

4. Mehmed Açıkgöz, Şiir ve divanı ile Yunus Emre, Mutlu Yayınları, İstanbul, s. 406-407.


Tufan ATMACA diğer yazıları