Tufan ATMACA

Ben-i Âdem’in Efendisine, Şiirlerin Efendisi olan Na’tlar (8)

Ben-i Âdem’in Efendisine, Şiirlerin Efendisi olan Na’tlar (8)

Âlemlere rahmet olarak gönderilen O Yüce Peygamber’e ilimler adedince salât ve selamlar olsun.

Âlemlere rahmet olarak gönderilen O Yüce Peygamber’e ilimler adedince salât ve selamlar olsun.

O’nunla her şey bereketlenir. O, âlemlere rahmettir ve O’nun vesilesiyle de; son yazılarımızda güzel bir başlangıç olan Peygamberimizin kokusunu taşıyan bir dua ile bu yazımıza başlayalım:

Enes’ten (r.a) rivayet edilmiştir.

“Allâhümme lâ sehle illâ mâ ce‘altehû sehlen ve ente tec‘alu’l-hazene sehlen”

(Ey Allah’ım, kolaylık yoktur, ancak Sen kolaylaştırırsan zor olan işimiz kolaylaşır.)

(IFE-Gent’teki “Hadis sertifikası” programında, Peygamberimizin duaları başlığı altında, Abdullah Hocamızın okuttuğu derslerden alınmıştır. Bu duanın, herhangi bir zorlukla karşılaşıldığında okunması tavsiye olunmuştur.)

Sekizinci bölümde Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) cihadından bahsedilmektedir. Bilindiği üzere Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir sefer dönüşünde:

“Şimdi küçük cihaddan büyük cihada döndük.”(Tirmizî)diye buyurmuştur ve burada nefisle cihadın ne kadar zorlu olduğuna işaret etmiştir. Bu hadisi ve

Senin en büyük düşmanın iki göğüs kafesinin arasındadır.” (Gazâlî, İhyâ, III, 4; Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, I, 143)Hadis-i Şerifini hatırlayarak Kaside-i Bür’e’ye dönelim.

Konumuz İmam Busirî Hazretlerinin, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) yaptığı ve bizzat yönettiği savaşları anlatan 8. bölümüdür.

Abdullah Demircioğlu Hocamız söyleşimizde Kaside-i Bür’e’nin 8. fasılın 44 beyitten oluştuğunu zikretmişti. Bu fasılda tâcü’l-beytin sonuncu beyt olduğunu zikretmişti.

‘Aleyhissalâtü vesselâm Efendimizin sağ eliyle yazmadığı (okuma-yazma bilmediği)halde ilim sahibi olması ve yetim olduğu halde böyle güzel bir terbiye üzere bulunması yeter.’

 

139. Beyit:

Kefâke bi’l-ılmi fi’l-ümmiyyi mu’cizeten

Fi’l-câhiliyyeti ve’t-te’dîbi fi’l-yütümi.

 

Ümmi iken ilim sahibi olman sana mücize olarak yeter

Yetim halinde iken böyle terbiyeli olman yeter.

 

Tâcü’l-Beyt’e iki beyit daha ekleyerek Rasûlullah’ın (s.a.s.) cihadını konu alan Kaside-i Bür’e’nin bu fasılının bereketine erelim.

Birincisi, yani 127. Beyit, ashabın Rasûlullah’ın yanında durup savaşa nasıl karşı durduklarından bahsediyor.

 

127. Beyit:

Hümü’l-cibâlü fe sel ‘anhüm musâdimehüm

Mâzâ raev minhüm fî külli mustademi

 

O ashab kuvvet ve savaşa karşı duruşlarında dağlar gibidirler

Onlarla müsademe eden kâfirler karşılarında onların kahramanlıklarını görmüşler.

 

İsterseniz burada bu beyitten başlayıp 134. beyte kadar sekiz beyit olan kısmının hikmetini, Kaside-i Bür’e Haşiyesi müellifi olan Şeyh Abdüsselam el-Merâkişi el-Mağribî’den (k.s), nakledelim.

“Bu beyitlerin bulunduğu yer, niyet edilmek şartıyla hırsızdan, afetten, haşereden korunmaya alınmıştır.”(R. Serin, Kasîde-i Bürde Şerhi Havas ve Esrârı, Pamuk Yayınları, s.206)

Peygamber Efendimiz’in (s.a.s) muzafferiyetini bir diğer beytle dillendirerek yazımızı tamamlıyalım.

 

128. Beyit:

Ve sel Huneynen ve sel Bedran ve sel Uhuden

Fusûle hatfin lehüm edhâ mine’l-vehâmi.

 

Düşmanların kahroluşlarını Huneyn deresine, Bedir ovasına ve Uhud dağına sor ki

O kahroluşlarının veba ve tâun illetiyle kahrolmaktan daha zilletli olduğunu sana anlatsınlar.

(R. Serin, Kasîde-i Bürde Şerhi Havas ve Esrârı, Pamuk Yayınları, s.207)

 

Bizler yazımızla manen olan olayları, dersleri, sohbetleri aktarmaya çalışıyoruz, inşallah Hz. Allah bizleri başta Peygamber Efendimiz (s.a.s), Kasîde-i Bürde müellifini İmam Busirî ve eserini, Büyük velileri, hocalarımızı nakletmeye çalıştığımız bu yazılarımızda muvaffak kılar ve tesirini halk eder. Sizlerin de dualarınızı umarak tevfik diliyoruz.

Duamız “Kurbiyet-i İnsanı Kâmil”, ve âhiru da’vâhüm eni’l-hamdü lillâhi rabbi’l-âlemîn.

 

Bâkî ve Kevserî selamlar...


Tufan ATMACA diğer yazıları