Vuslat ATALAY

İçinizden Bana En Çabuk Kavuşacak Olanınız...

İçinizden Bana En Çabuk Kavuşacak Olanınız...

O’ndan daha çok dağıtan bir kadının daha erişmeyeceği diğer Annelerimizce de tasdik edilen bir ömür yaşamıştır.

Kâinatın Efendisi, Peygamber aleyhisselatu vesselam Efendimiz, huzurunda bulunan zevceleri, muhterem Annelerimize “İçinizden bana en çabuk kavuşacak olanınız, kolu en uzun olanınızdır.” (Müslim, Fadâilu’s-sahâbe, 101) buyurmuşlardır. Efendimizin (s.a.s) ahirete irtihaline müteakip, bu mübarek Hadis-i Şerifi hatırlayan annelerimiz ilk başta zahiri tarafını anlayıp, madden yani kollarının uzunluklarını ölçmeye başlamışlardır. Ancak, bu Hadis-i Şerifin hikmeti, Zeynep binti Cahş annemizin ahirete göçünden sonra anlaşılmıştır. Evet, Resulullah sallallahu aleyhi vessellem Efendimize kavuşma yarışını Hazreti Zeynep radıyallahu anha annemiz kazanmış ve kolun uzunluğu arkasındaki mana bu şekilde açığa çıkmıştır.

İslamiyeti kabul eden ilk kadın sahabeler içerisinde olma şerefine nail olduktan sonra, hayatının son anına kadar kalbindeki sonsuz kanaat ile yaşayıp, “Dünya malı bir fitnedir.”Diyerek kendisine tahsis edilen nafakayı bile elinin tersiyle itip, yoksul insanlara dağıtan ve dahi sadakayı O’ndan daha çok dağıtan bir kadının daha erişmeyeceği diğer Annelerimizce de tasdik edilen bir ömür yaşamıştır.

Sadaka vermenin hükmü, hikmeti daha da ötesi sadaka vermenin ecri hem yüce Kitabımız, Kur’an-ı Kerim’de onlarca Ayet-i Kerime’de, hem Resulullah sallallahu aleyhi vessellem Efendimizin Hadis-i Şeriflerinde hem de saadet çağının parlayan yıldızları Sahabe-i Kiram Efendilerimizin yaşayışlarında defaten buyrulmuştur, örnek olmuştur.

Hadid suresinde Aziz ve Celil olan Allah (c.c), “Şüphesiz ki sadaka veren erkeklerle, sadaka veren kadınlar ve Allah'a güzel bir borç verenler var ya, (verdikleri) onlara kat kat ödenir. Ayrıca onlara çok değerli bir mükâfat da vardır.” buyurduğu üzere, “‘Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimsenin, Kıyamet gününde Allah Teâlâ’nın, arşının gölgesinde barındıracağı yedi insan içinde olacağı”(Buhari, Ezan 36, Zekat 16, Rikak 24, Hudüd 19; Müslim, Zekat 91. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 53; Nesaî, Kudat 2)müjdesinin Peygamber aleyhisselatu vesselam Efendimiz tarafından bizlere verilmesi ile biz iyi birer mümin olma çabasında olan kullar için yapılması gereken, bu emirlere daha hassas riayet etmektir. Hele hele mübarek Ramazan ayının teşrif ettiği bu günlerde…

Zor günlerden geçtiğimiz, Allah-u Teâlâ’nın biz kulları büyük bir imtihandan geçirdiği bu günleri, biz Müslümanlar mükâfata açılan kapı olarak değerlendirme şansına sahibiz. Zırh olarak giydiğimiz dualarımız üzerine Fıtır Sadakası ile zırhımızı cilalandırabilir, belki bir ölçek hurma bile olsa Yüce Allahcelle ve ala hazretlerinin başka gölge bırakmayacağı o dehşetli günde arşın gölgesinde bekleyen kulların içine girebiliriz.

Mübarek Ramazan-ı Şerifi karşılarken, Cenab-ı Allah (c.c), tutulan oruçları, yapılan duaları, verilen sadakaları ve bil-cümle ibadetleri makbul ve mübarek eylesin.


Vuslat ATALAY diğer yazıları