Vuslat ATALAY

Mü'minlerin Annelerinin İzinde -3

Mü'minlerin Annelerinin İzinde -3

Hz. Hafsa (ra), babası Hz. Ömer (ra) gibi sert bir mizaca sahip idi...

           Âlemlerin Fahr-i Ebedisi, Sevgili Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam Efendimiz, her konuda olduğu gibi aile hayatında da biz mü’minler için üsve-i hasene’dir. ‘‘Peygamber, mü’minlere kendi canlarından daha yakındır. Eşleri de, onların analarıdır.’’ (Azhap,6) ayet-i kerimesi ile mü’minlerin anneleri vasfı alan bu mübarek hanımlar; bir yandan Âlem-i Fahr-i Kâinât Efendimizin ev yaşantısı, aile hayatı gibi birçok konudaki rivayetleri, bir yandan da İslam’da kadınların konumlarını nakletmeleri bakımından günümüzü aydınlatmışlardır. 

        Sekizinci göbekte Hz. Peygamberimiz (sas) ile nesebi birleşen Hz. Ömer’in (ra) sevgili kızı Hz. Hafsa (ra) ilk eşi sahabe efendilerimizden olan Huneys b. Huzâfe’nin (ra) vefatı sonrası Sevgili Peygamberimiz (sas) ile nikâhlanarak mü’minlerin annesi olma şerefine nail olmuştur.

            İlk evliliği sırasında Mekke’de baskıların artması sonucu Medine’ye göç etmiş, ilk eşi Huzâfe’nin (ra) Bedir Harbi sırasında aldığı yaralar neticesinde Medine’ye giderlerken vefat etmiş, iddet müddetinin bitmesi sonrasında da Sevgili Peygamber aleyhisselatu vesselam Efendimiz ile nikâhlanmıştır. Böylece hem saadetlerin en yücesine kavuşmuş hem de mü’minlerin annesi olma şerefine nail olmuştur.

            Hz. Hafsa (ra), babası Hz. Ömer (ra) gibi sert bir mizaca sahip idi. Mübarek annemizin dobra kişiliğe sahip olması nedeniyle zaman zaman yaptığı sert çıkışları Sevgili Peygamber aleyhisselatu vesselam Efendimizi rahatsız etmiş, sonucunda da ric’i talakla kendisini boşamıştır. Ancak Cebrail (as), Hz Peygamberimize (sas) gelerek ‘‘Hafsa’ya dön, şüphesiz O çok namaz kılan, çok oruç tutan biridir. Aynı zamanda Senin cennetteki eşindir.’’ uyarısını yapmış, nihayetinde de Hz. Hafsa (ra) ile Sevgili Peygamber aleyhisselatu vesselam Efendimiz ikinci kere nikâhlanmıştır.  Dünyada iken, hala hayatta iken ‘Cennetteki Eş’ vasfını almasına rağmen kıymetli annemiz bu durumu diğer eşlere karşı üstünlük olarak hiçbir zaman kullanmamıştır. Bu davranış kendisinin nasıl bir olgunluğa sahip olduğunu bize göstermektedir.

            Hz. Ebubekir (ra) zamanında kadar bir araya toplatılmış olan Kur’an sahifeleri ‘Mushaf’, vefatından sonra Hz. Ömer’e (ra) geçmiştir. ‘İmam Nüsha’ olan bu Kur’an sahifeleri Hz. Ömer’in (ra) vefatından sonra da Hz. Hafsa’ya (ra) verilmiştir.  Yaşadığı dönemde okuma yazma bilen bir hanım hatta hafız olan hanım sahabeler içerisinde yer alması bu kutsal emanete sahip olmasında en önemli sebeptir. 

            Hz. Hafsa (ra), Sevgili Peygamber aleyhisselatu vesselam Efendimizden atmışa yakın hadis rivayet etmiştir. ‘‘Müezzin sabah ezanını okuyup susunca, Hz. Peygamber’in namaza çıkmadan önce iki rekât hafif namaz kıldığını’’ belirten hadis-i şerif Buhari ve Müslim’de yer almaktadır. 60 yaşında vefat eden muhterem annemiz Bakiu’l-Garkad kabristanında yatmaktadır.

            Âmir b. Lüey’de Hz. Peygamberimiz (sas) ile nesebi birleşen Hz. Sevde bint Zem’a, ilk eşi Sekran b. Amr ile Mekke’de ilk İslam’a girenlerden olup, yine Mekke’de zulmün artması ile Habeşistan’a yapılan ikinci hicrette hicret etmişlerdir.  Sekran b. Amr’ın vefatı ile Hz. Sevde (ra) dul kalmıştır. Hz. Hatice (ra) annemizin de vefat ettiği ‘Hüzün Sene’sinde hanım sahabelerden Havle binti Hakîm, dul kalmış Hz. Sevde’ye (ra) dünürcülük yapmak için izin istemiş ve istediği kabul edilmiştir. Sevgili Peygamber aleyhisselatu vesselam Efendimiz ile yaptığı nikâh neticesinde Hz. Peygamberimize eş, bizlere anne olma şerefine nail olmuştur.

            Hz. Sevde (ra),  Âlemlerin Fahr-i Ebedisi eşinin isteklerini yerine getirme hususunda saliha bir kadın olması sebebiyle Sevgili Peygamberimizin vefatı sonrası, ‘‘Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın…….’’ Azhap Suresi’nde yer alan bu ilahi emir gereği bir daha evinden hiç dışarı çıkmamıştır. Ayrıca Resûlullâh (sas) ‘‘Bu haccdır. Bundan sonra kuşatma zuhur edecektir.’’ buyruğu üzerine bir daha haccetmemiştir. En son ‘Veda Haccı’na iştirak etmiştir. Hz. Sevde (ra), hicretin 54. Yılı Şevval ayında vefat etmiştir. Rivayet ettiği hadis-i şeriflerden bir tanesi şu şekildedir:

  • ‘‘Resûlullâh (sas), ‘İnsanlar hiç beklemedikleri bir anda, çırılçıplak, yalınayak

bir şekilde hasrolunurlar, mahşer meydanında terlemeleri kulak memelerine kadar ulaşır. ‘ dediğinde, ‘Peki kimse kimseyi görecek mi?’ diye sordum. ‘O gün insanlardan her birinin kendine yetecek kadar işi vardır.’ dedi’’ (Müslim, Cennet 56).

            Kapısında yoksul ve kimsesizlerin eksik olmadığı; sadaka vermede, iyilik etmede çok üstün bir dereceye sahip olması sebebiyle ‘Ümmü-l Mesâkîn’, ‘Yoksulların Anası’ ismini alan Hz. Zeyneb binti Huzeyme’nin ilk eşi Kureyşli ilk muhacirlerden olup şehit olmuştur. Resûlullâh (sas) ile nikâhlanarak ‘Hane-i Saadet’e dâhil olma şerefine de nail olmuştur. Ancak evlilik hayatı çok uzun sürmemiş, Hz. Peygamberimiz (sas) ile sadece iki ya da üç ay yaşayabildikten sonra vefat etmiştir.

            Hz. Hatice (ra) validemizin vefat ettiği dönemde cenaze namazı henüz emredilmediğinden Allah Resûlü’nün cenaze namazını ilk kıldırdığı eşi Hz. Zeyneb (ra) olması sebebiyle önem arz etmektedir. Hicretin 3. yılında vefat eden Hz. Zeyneb (ra) Baki kabristanında yatmaktadır.

            Hz. Peygamberimiz (sas) ile 18.göbekte nesebi birleşen asıl adı Berre olan Hz. Meymûne binti Hâris (ra), Hz. Peygamberimizin son nikâhlandığı hanımıdır.

            Hz. Aişe (ra), Hz. Meymûne (ra) hakkında, ‘Meymûne bizim en tahva sahibi olanımız ve sıla-i rahimi en fazla gözetenimizdir.’ Buyurmuştur. İsrafı sevmeyen, basit görünen bir durumdan dahi kaçınan bir üstün kişiliğe sahipti. Hz. Meymûne (ra) Sevgili Peygamber aleyhisselatu vesselam Efendimizden 76 hadis rivayet etmiştir. Rivayet ettiği hadis-i şeriflerden bir tanesi şu şekildedir:

  • ‘Kâfir yedi mideden, mü’min bir mideden yer.’ (Buhari, Kitabul-Etime, 12)

Hz. Meymûne (ra), Hz. Peygamberimiz ile nikâhlandığı Şerif mevkiinde vefat etmiş ve buraya defnedilmiştir.


Vuslat ATALAY diğer yazıları