Vuslat ATALAY

Mü´minlerin Annelerinin İzinde -2

Mü´minlerin Annelerinin İzinde -2

Buradan Hz. Âişe (ra) validemizin sünnete bağlı bir hayat sürdüğü ve asla ihmalkâr davranmadığını anlamaktayız.

Âlemlerin Fahr-i ebedisi, Sevgili Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam Efendimizin pek kıymetli eşi, ilklerin ilki Hz. Hatice annemizin ahirete irtihali ile Peygamberimiz (sas) yalnız kalmış, bu durumu gören Osman b. Maz’ûn’un eşi Havle binti Hakim dünürcülük yapmak için izin istemiştir. Yapılan dünürcülük neticesinde hicretin ikinci senesinin Şevval ayında Âişe binti Ebî Bekir es-Sıddîk, Peygamberimiz ile evlenerek Mü’minlerin Annesi olma şerefine nail olmuştur.

Yetiştiği evin İslam nurunun girdiği ilk evlerden biri olması hasebiyle mübarek kulaklarına hiçbir zaman küfür girmemiş, her daim İslam nurunun feyzi ve bereketi ile yetişmiştir.  Peygamberimizin zevceleri içerisinde en genci olması nedeniyle evlilik sonrası yaşadığı saadet hanesinde de dini talim ve terbiyeden en fazla faydalanan kişi olmuştur. Yaşadığı ömür boyunca aldığı bu ilim irfanın ışığını etrafına saçmış, fıkhi konularda en çok danışılan fakih sahabeler arasında en üst sıralara çıkmıştır. Hz. Âişe validemizin ilim öğretme gayreti ile otuz kadar hanım sahabeyi yetiştirmiştir.

Hane-i saadette bulunmanın şerefiyle kendisinden en çok hadis rivayet edilen sahabeler içerisinden de en üst sıralardan yer almıştır. Ahmed b. Hanbel, Müsned’ini yazarken hadislerin çoğunu yine Hz. Âişe (ra) validemizden rivayet etmiştir.

Hayatının sonuna kadar ‘Allah’ın rızasını kazanmak’ düsturuyla yaşayan Hz. Âişe (ra) validemiz kendisine karşı suç işleyenleri dahi bağışlamış, atmış iki köleyi hürriyetine kavuşturmuştur. Muaviye zamanında kendisine gönderilen yüz bin dirhem parayı akşam olmadan tamamıyla fakirlere dağıtmıştır. Ancak hizmetçisinin yiyecek bir şeyleri olmadığını söylediğinde ‘Bunu daha önce söylemeliydin!’ demiş ve tüm geceyi aç geçirmiştir. Bu kadar yüce gönüllü ve eli açık olarak Allah’ın rızasını kazanmak gayesiyle ömür tamamlamıştır.

Amr b. el-Âs, Sevgili Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam Efendimize dünyada en çok kimi sevdiğini sorduğunda, Resullullâh (sas) ‘Âişe’ demiştir. Allah Resûlü’nün böyle sevgisine mazhar olması sebebiyle ‘Habîbetü Resûlillâh’ lakabını almıştır. Bir gün mescitte oyun oynayan Habeşli çocukları gören Peygamberimizin ‘Ey Humeyrâ, Sende izlemek ister misin?’ hitabı ile Hz. Âişe (ra) annemize seslenmesi ile ‘Humeyrâ’ lakabını almıştır.

Diğer bir önemli lakabını ise yaşadığı ‘İfk Hadisesi’ neticesinde almıştır. Yaşanan hadise neticesi ‘Bunlar onların söylediklerinden uzaktırlar.’ ( Nur Suresi, 26) nüzul olması ile münafıkların iftiralarından berî olmuş ve arınmış olduğu için münezzeh, arınmış anlamındaki ‘Müberrâ’ denilmiştir.

Peygamber aleyhisselatu vesselam Efendimizin diğer zevcelerinin aksine coşkun akan bir nehir gibi mizaca sahip olan Hz. Âişe (ra) annemiz için Peygamberimizi kıskandığı zamanlarda ‘Anneniz kıskandı.’ buyurur, kendisini sakinleştirirdi. Öfkelendiği zamanlar için ise Peygamberimiz ‘Sen Benden razı olduğun zaman Muhammed’in Rabbine yemin olsun ki, dersin; kızgın olduğun zaman ise İbrahim’in Rabbine yemin edersin.’ buyururlardı.

Hz. Âişe (ra) validemiz hücresinde otururken Ebû Hureyre’nin (ra) hadisleri süratli okuduğunu duydu ve kendisine şu haberi gönderdi: ‘Resulullâh böyle süratli konuşmaz idi. Onun hadis-i şerifleriyle meşgul olan kimseler, söz ve işinde Resûl-i Ekrem’e uygun hareket etmelidir. Aksi halde hadis tesirsiz kalır.’ buyurmuştur. Buradan Hz. Âişe (ra) validemizin sünnete bağlı bir hayat sürdüğü ve asla ihmalkâr davranmadığını anlamaktayız.

Peygamber Efendimiz, Hz. Âişe (ra) annemizin hücresinde, kendisinin yanında ruhunu teslim etmiş ve de validemizin odasına defnedilmiştir. Daha sonra babası Ebî Bekir es-Sıddîk (ra) Efendimizin ve Hz. Ömer Efendimizin de ahirete göçmesi ile Hz. Âişe (ra) annemizin hücresine defnedilmişlerdir.

Bütün bir ömrünü İslam nuru ile ilim yolunda yaşayan Hz. Âişe (ra) validemiz hicretin elli sekizinci yılında bir Ramazan gecesi Medine’de vefat etmiştir. Cenâb-ı Allah celle ve alâ Hz. Âişe(ra) validemizin şefaatine nail eylesin, bizleri kendisine cennetinde komşu eylesin.


Vuslat ATALAY diğer yazıları