Peygamber Efendimizden Dualar -4
Ezanı duyanın, yavaşça ezan sözlerini tekrar etmesi sünnettir. Bu konuda Allah Rasûlü (a.s) şöyle buyurmuştur:...
Sözlükte “bildirmek, duyurmak, çağrıda bulunmak, ilân etmek” anlamlarına gelen ezan kelimesi terim olarak Müslümanlara günde beş kez, belli bir yerde toplanıp namaz kılmaları için yapılan çağrı demektir.Ezan, dinin en büyük rüknü ve İslâm’ın önemli alâmetlerinden biridir. Ezan vasıtasıyla kâfirler imana, Müslümanlar ise cemaatle ibadete ve birlik ve beraberliğe dâvet edilmektedir.
Ezanın ortaya çıkışını şöyle bir hatırlayalım. Efendimiz Medine’ye hicret ettikten sonra namaz vaktini Müslümanlara bildirmek için “namaza namaza” diye sesleniliyordu. Allah Rasûlü (a.s) bu konuya bir çözüm getirmek istiyordu ve bu konuyla ilgili olarak ashabıyla istişare ediyordu. Bununla ilgili olarak pek çok görüş ortaya konuldu. Ashabtan bazıları namaz vakti için sancak dikilmesini teklif etti. Fakat Peygamber Efendimiz bu teklifi beğenmedi. Daha sonra Yahûdî borusu çalınması teklif edildi. Allah Rasûlü (a.s):
− Bu, Yahûdîlerin âletidir, buyurarak onu da beğenmedi. Çan çalınmasından bahsedildi. Peygamber Efendimiz:
− O da Hıristiyanların işidir, buyurdu.Abdullah b. Zeyd, Rasûlullah’ın (a.s) üzüntüsünü içinde hissederek oradan ayrıldı. Gece rüyasında kendisine ezan gösterildi. Sabahleyin hemen Rasûlullah’a (a.s) gelerek;
− Ben uyku ile uyanıklık arasında iken biri gelip bana ezanı öğretti, dedi. Abdullah b. Zeyd’ten önce Hz. Ömer’de (r.anh) aynı rüyayı görmüş fakat Allah Rasûlüne söyleyememişti. Bunun üzerine Allah Rasûlü (a.s):
“− Ey Bilâl kalk ve Abdullah bin Zeyd’in söylediklerini tatbik et!” buyurdu. Bilâl’de (r.anh) Abdullah’ın söylediklerini aynen tatbik etti ve ilk ezanı okudu. (1)
Ezanı duyanın, yavaşça ezan sözlerini tekrar etmesi sünnettir. Bu konuda Allah Rasûlü (a.s) şöyle buyurmuştur:
إِذَا سَمِعْتُمُ الْمُؤَذِّنَ فَقُولُوا مِثْلَ مَا يَقُولُ ثُمَّ صَلُّوا عَلَىَّ فَإِنَّهُ مَنْ صَلَّى عَلَىَّ صَلاَةً صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ بِهَا عَشْرًا ثُمَّ سَلُوا اللَّهَ لِىَ الْوَسِيلَةَ فَإِنَّهَا مَنْزِلَةٌ فِى الْجَنَّةِ لاَ تَنْبَغِى إِلاَّ لِعَبْدٍ مِنْ عِبَادِ اللَّهِ وَأَرْجُو أَنْ أَكُونَ أَنَا هُوَ فَمَنْ سَأَلَ لِىَ الْوَسِيلَةَ حَلَّتْ لَهُ الشَّفَاعَةُ
“Müezzinin ezan okuduğunu duyduğunuzda, söylediklerinin aynısını siz de tekrar edin. Sonra bana salavat getirin. Çünkü kim bana bir salavat getirirse, Allah buna karşılık ona on defa salât eder. Daha sonra benim için Allah’tan vesîleyi isteyin. Vesîle, cennette Allah’ın kullarından bir tek kişiye nasip olacak bir makamdır. O kulun ben olacağımı umuyorum. Kim benim için vesîleyi isterse, ona şefaatim vacip olur.”(2)
Cabir b. Abdullah’tan gelen bir rivayette ise Peygamber Efendimiz:
مَنْ قَالَ حِينَ يَسْمَعُ النِّدَاءَ اللَّهُمَّ رَبَّ هَذِهِ الدَّعْوَةِ التَّامَّةِ وَالصَّلاَةِ الْقَائِمَةِ آتِ مُحَمَّدًا الْوَسِيلَةَ وَالْفَضِيلَةَ وَابْعَثْهُ مَقَامًا مَحْمُودًا الَّذِى وَعَدْتَهُ ، حَلَّتْ لَهُ شَفَاعَتِى يَوْمَ الْقِيَامَةِ.
“Kim ezanı işittiği zaman:Allahümme rabbe hâzihi’d-da’veti’t-tâmme, ve’s-salâti’l-kâime, âti Muhammedeni’l-vesîlete ve’l-fazîlete, veb’ashu makâmen mahmûdeni’llezî vaadteh. (Ey şu mükemmel dâvetin ve kılınacak namazın Rabbi olan Allah’ım! Muhammed (s.a.v)’e “Vesîle”yi ve fazileti ver. Onu, kendisine vaad ettiğin Makâm-ı Mahmûd’a ulaştır) diye dua ederse, kıyamet gününde o kimseye şefaatim vacip olur.”(3) şeklinde buyurmuştur.
Görüldüğü gibi iki hadiste zikredilen “Vesîle” ile “Makâm-ı Mahmûd” Allah katında çok yüksek bir derece ve şefaat makamıdır. Cenâb-ı Allah Kur’an-ı Kerim’de Peygamber Efendimize hitaben şöyle buyuruyor: “Gecenin bir kısmında, sâdece sana mahsus bir fazlalık olmak üzere teheccüde kalk (Kur’ân, namaz ve zikirle meşgul ol) Umulur ki! Rabbin seni Makâm-ı Mahmûd’a eriştirir.”(4)
Peygamber Efendimiz (s.a.v) bizlere ezan okunurken ayrıca şu duayı okumamızı tavsiye etmiştir:
مَنْ قَالَ حِينَ يَسْمَعُ الْمُؤَذِّنَ وَأَنَا أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ رَضِيتُ بِاللَّهِ رَبًّا وَبِالإِسْلاَمِ دِينًا وَبِمُحَمَّدٍ نَبِيًّا غُفِرَ لَهُ ذَنْبُهُ."
“Müezzinin sesini işittiğinde kim, 've ene eşhedü en lâ ilahe illallâh, vahdehû lâ şerîke leh ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlüh, radîtu billâhi rabben ve bi'l-islâmi dînen ve bi muhammedin nebiyyen'(Ben şehadet ederim ki Allah'tan başka bir ilah yoktur. O birdir, ortağı da yoktur. Ben yine şehadet ederim ki Muhammed onun kulu ve Rasûlüdür. Rab olarak Allah'tan, din olarak İslamiyet'ten ve Peygamber olarak da Muhammed'den razı oldum) derse günahı bağışlanır.”(5) Aynı zamanda ezan ile kamet arasında yapılan dualarında kabul olacağını bizlere müjdelemiştir.
Bu hadislerden de öğrendiğimiz üzere ezan bittikten sonra Peygamber Efendimiz’e salavât getirmek ve bize öğretilen bu duaları okumak yine bizim faydamız içindir. Bunlar hem günahlarımızın affına hem de Efendimizin şefaatine vesiledir. Rabbim bizleri O’nun şefaatine nail olanlardan eylesin.
1 Ebu Davud, Salât, 27.
2 Müslim, Salât, 11.
3 Buhari, Ezan, 8.
4 İsrâ Suresi 17/79.
5 İbn-i Mace, Ezan, 4; Nesai, Ezan, 36.
Zuhur diğer yazıları
- 09 Aralık 2023 Peygamber Efendimizden Dualar -6
- 09 Aralık 2023 Divan-ı Kebir´den...
- 15 Temmuz 2023 Mektubat-ı Geylani -8. Mektup
- 15 Temmuz 2023 Peygamber Efendimizden Dualar -5
- 15 Temmuz 2023 Divan-ı Kebir´den...
- 19 Ocak 2023 Mektubat-ı Geylani - 7. Mektup
- 19 Ocak 2023 Divan-ı Kebirden
- 11 Eylul 2022 Mektubât-ı Geylani – 6. Mektup
- 11 Eylul 2022 Peygamber Efendimizden Dualar -3
- 04 Nisan 2022 Peygamber Efendimizden Dualar
- 04 Nisan 2022 Mektubât-ı Geylani – 5. Mektup
- 01 Aralık 2021 Mektubât-ı Geylani – 4. Mektup
- 01 Aralık 2021 Peygamber Efendimizden Dualar-1
- 08 Haziran 2021 Mektubât-ı Geylani – 3. Mektup
- 08 Haziran 2021 Kıssadan Hisse- el Fethu'r Rabbani ve'l Feyzü'r Rahmani
- 08 Haziran 2021 Arzularsın - Niyazi Mısri
- 07 Şubat 2021 Mektubât-ı Geylani – 2. Mektup
- 07 Şubat 2021 Aşıkların rehberi
- 07 Şubat 2021 Kendini Bilmek, Allah’ı Bilmenin Anahtarıdır
- 18 Ekim 2020 Maneviyat Eğitiminde Ailenin Önemi
- 18 Ekim 2020 İslamın Tasavvuf Vesilesiyle Yayılması
- 18 Ekim 2020 Mektubat-ı Geylâni - Hz. 1.Mektup
- 26 Nisan 2020 Tasavvvufun Merhaleleri ve Mevlana
- 28 Ocak 2020 Kalp Huzuru İle Namaza Başla – Hz. Mevlânâ
- 28 Ocak 2020 İmam Gazali Kimdir?
- 28 Ocak 2020 Delinen Kırbalar
- 28 Eylul 2019 On Sekiz Bin Âlemin Mustafa`sı (s.a.v)
- 20 Aralık 2018 es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh
- 10 Mart 2018 es-selamü aleyküm
- 29 Ekim 2017 es-selamü aleyküm
- 17 Temmuz 2017 es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh
- 24 Nisan 2019 es-Selâmü Aleyküm
- 02 Kasım 2016 es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh
- 09 Mart 2016 es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh
- 31 Ocak 2016 es-selamü aleyküm ve rahmetullâh…
- 31 Ekim 2015 es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh
- 31 Temmuz 2015 es-selamü aleyküm ve rahmetullah
- 26 Şubat 2015 es-selâmü aleyküm
- 06 Kasım 2014 es-selâmü aleyküm
- 03 Haziran 2014 es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh
- 08 Şubat 2014 es-selâmü aleyküm
- 17 Eylul 2013 es-selâmü aleyküm
- 25 Mayıs 2013 es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh
- 16 Şubat 2013 es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh
- 03 Kasım 2012 es-selâmü aleyküm
- 11 Ağustos 2012 Merhabalar efendim,
- 11 Mart 2012 Merhabalar Efendim
- 29 Aralık 2011 es-selâmü aleyküm
- 05 Ekim 2011 es-selâmü aleyküm
- 28 Haziran 2011 es-selâmü aleyküm