Zuhur

Peygamber Efendimizden Dualar -5

Peygamber Efendimizden Dualar -5

Yaşanan bu deprem Allah-u Teala’nın bizler için bir uyarısıydı. Kendinize gelin. Günahlarınızdan vazgeçin. Uyuduğunuz bu gaflet uykusundan uyanın...

            6 Şubat 2023 günlerden pazartesi sabah saat 04.17 kimileri için bir son kimileri için ikinci bir hayat, ölümle yaşam arasında geçen saatler….Bundan tam bir gün önce Pazar akşamı o evlerde yaşayan insanlar yarın için ne gibi düşüncelerle yatmışlardı yataklarına. Okula gidecek olan çocuklar akşamdan yıkanıp çantalarını hazırlamış, okula gidince arkadaşlarına, öğretmenlerine anlatacaklarını planlamıştı. Kimi ilk defa  işe başlayacaktı ve akşamdan giyeceği kıyafetlerini koymuştu baş ucuna. Kimi ise misafir ağırlayacaktı ve akşamdan evi temizleyip yapacağı yemekleri sıralıyordu kafasında ve daha kim bilir ne gibi hayallerle, düşüncelerle uyumuşlardı o gece.

             Yaşanan bu deprem Allah-u Teala’nın bizler için bir uyarısıydı. Kendinize gelin. Günahlarınızdan vazgeçin. Uyuduğunuz bu gaflet uykusundan uyanın. Ölüm her an sizinle. İnsanoğlu dünya azığı için hiç durmadan çalışır da ya ahireti için ne hazırlar? Niçin dünya için gösterdiği bu çabayı ahireti için göstermez ki? Oysa ki dünya hayatı geçici değil miydi? Rabbimiz bize bunu birçok ayette hatırlatmış ve şöyle buyurmuş:

يَاقَوْمِاِنَّمَاهٰذِهِالْحَيٰوةُالدُّنْيَامَتَاعٌۘوَاِنَّالْاٰخِرَةَهِيَدَارُالْقَرَارِ

“Ey kavmim! Şu dünya hayatı, gelip geçici bir avuntudan ibarettir. Âhiret ise, asıl yerleşilecek ve ebediyen kalınacak yer orasıdır.”[1]

زُيِّنَلِلنَّاسِحُبُّالشَّهَوَاتِمِنَالنِّسَٓاءِوَالْبَن۪ينَوَالْقَنَاط۪يرِالْمُقَنْطَرَةِمِنَالذَّهَبِوَالْفِضَّةِوَالْخَيْلِالْمُسَوَّمَةِوَالْاَنْعَامِوَالْحَرْثِۜذٰلِكَمَتَاعُالْحَيٰوةِالدُّنْيَاۚوَاللّٰهُعِنْدَهُ                                                                           حُسْنُالْمَاٰبِ

“Kadınlara, oğullara, yüklerle altın ve gümüş yığınlarına, iyi cins salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere olan düşkünlük isteği insanlara câzip gösterildi. Bunlar, dünya hayatının geçici birer menfaatidir. Asıl varılacak güzel yer, Allah yanındadır.” [2]

Bu ayette ise Allah insanın fıtri yapısı itibariyle zengin olmak, makam ve mevki sahibi olmak, rahat ve konforlu bir hayat sürmek gibi dünyevi nimetlere karşı bir zafiyeti olduğunu haber veriyor. Elbette ki insanın dinin koyduğu ölçülere göre bu nimetlerden istifade etmesi onun en doğal hakkıdır. Ancak sayılan bu dünya nimetlerine haddinden fazla gönül bağlamak insanı yanlışa sürükler. O yüzden Rabbimiz bize dünya hayatının geçici olduğunu hatırlatıyor. Peki bizler bunu bile bile neden hep tam tersine göre davranıyoruz? Sevgili Peygamberimiz bize “Dünya ahiretin tarlasıdır ” [3]dememiş miydi? Bizler bu dünyayı bu amaçla kullanmamız gerekmez mi?  

            Ahir zamandayız. Efendimizin haber verdiği kıyamet alametlerinin birçoğu zuhûr etmiş durumda. Efendimiz ismet yani günahlardan korunmuşluk sıfatına sahip olmasına rağmen Vallahi ben günde yetmiş defadan fazla Allah’a istiğfar ederim.”diye buyururken bizler hangi amelimize güvenip bu kadar rahat yaşayabiliyoruz. Şimdi vakit uyuduğumuz o gaflet uykusundan uyanma vakti, Rabbimize yönelip af dileme vakti, günahlardan uzaklaşma vakti.

            Rabbim bizlere bir daha böyle bir acı yaşatmasın. Bizlerde önce maddi tedbirlerimizi alacağız daha sonra da Rabbimizin gazabından rahmetine sığınarak duaya devam edeceğiz. Efendimiz bizleri bu ve bunun gibi afetlerden korunmak için birtakım dualar öğretmiş. Gelin hep beraber bu dualara kulak verelim.

اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الهَدْمِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ التَّرَدِّي، وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الْغَرَقِ                                                                      وَالْحَرَقِ، وَالْهَرَمِ

“Allah'ım! Yıkıntı altında kalmaktan, yüksek bir yerden düşmekten, boğulmaktan, yangından ve ihtiyarlıktan sana sığınırım.”[4]

الْلَّهُم احْفَظْنِي مِن بَيْن يَدَي وَمِن خَلْفِي، وَعَن يَمِيْنِي وَعَن شِمَالِي وَمِن فَوْقِي                                            . وَأَعُوْذ بِعَظَمَتِك أَن أُغْتَال مِن تَحْتِي

“Allah’ım beni önümden, arkamdan, sağımdan solumdan ve üstümden gelecek her türlü tehlikeden koru. Altımdan gelecek belalarla helak olmaktan senin büyüklüğüne sığınırım."[5]

 

مَنْ قَالَ بِسْمِ اللَّهِ الَّذِي لَا يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ، فِي الْأَرْضِ، وَلَا فِي السَّمَاءِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ، ثَلَاثَ مَرَّاتٍ، لَمْ تُصِبْهُ فَجْأَةُ بَلَاءٍ، حَتَّى يُصْبِحَ، وَمَنْ                       قَالَهَا حِينَ يُصْبِحُ ثَلَاثُ مَرَّاتٍ، لَمْ تُصِبْهُ فَجْأَةُ بَلَاءٍ حَتَّى يُمْسِيَ 

Her kim (akşamleyin) üç defa: Bismillahi’llezi lâ yadurru mea ismihi şey'ün fi’l ardi velâ fi’s-semai ve hüve’s-semî’ül alîm. “İsminin anılması ile yerde ve gökte bulunan belâ ve musibet cinsinden hiçbir şeyin zarar veremediği Allah'ın ismi ile korunuyorum. O hem her sözü işiten hem de her şeyi bilendir" diyen kimseye o gece sabaha kadar ona ansızın bir musibet gelmez. Kim de bu kelimeleri sabahleyin söylerse akşama kadar ona ansızın bir musibet gelmez.[6]

اللهُمَّ أَصْلِحْ لِي دِينِي الَّذِي هُوَ عِصْمَةُ أَمْرِي، وَأَصْلِحْ لِي دُنْيَايَ الَّتِي فِيهَا مَعَاشِي وَأَصْلِحْ لِي آخِرَتِي الَّتِي فِيهَا مَعَادِي، وَاجْعَلِ الْحَيَاةَ زِيَادَةً لِي فِي كُلِّ خَيْرٍ،                                    وَاجْعَلِ الْمَوْتَ رَاحَةً لِي مِنْ كُلِّ شَرٍّ “Allah’ım! Bütün işlerimin başı olan dinim konusunda hataya düşmekten beni koru. Yaşadığım şu dünyadaki işlerimin yolunda gitmesini sağla. Dönüp varacağım ahiretimi kazanmama yardım et. Hayatım boyunca daha çok hayır yapmama imkân ver. Her kötülükten kurtulmama sağlayacak ölüm nasip et.”[7]

            Yatağa girdiğimizde Bakara Suresinin 255. ayeti olan Ayete’l Kürsi’yi okuyup yattığımızda sadece kendi evimizi değil etrafımızda bulunan evleri de muhafaza altına almış oluruz. Ayrıca Efendimiz yatmadan önce Felak, Nas ve İhlas surelerini de okumamızı tavsiye etmiştir.

            Ey Rabbim!  Mülk Sen’in elindedir. Her şey Sen’in elindedir. Bizlere selamet ve kurtuluş ver. Muhakkak ki Sen’in her şeye gücün yeter. Âmin.

 


[1]Mü’min Suresi 40/39.

[2]A’li İmran 3/14.

[3] Aclûnî, Keşfu'l-Hafa, I/412.

[4]Ebû Davûd, Vitr, 32.

[5]Ebû Davûd, Edep, 110

[6]Ebû Davûd, Nevm, 8.

[7]Müslim, Zikir, 2720.

 


Zuhur diğer yazıları