Zuhur

Peygamber Efendimizden Dualar -3

Peygamber Efendimizden Dualar -3

Rabbim bizleri de Efendimizin mahşerde ümmeti olarak kabul edip abdest azalarından tanıyacağı kullarından eylesin.

 Fıkıh literatüründe temizlik için taharet ve nezafet kavramları kullanılmaktadır. Ancak taharet, nezafetten daha kapsamlı olarak hem maddi hem de manevi kirlilikten temizlenmek manasına gelir. Peygamber Efendimiz “Temizlik, imanın yarısıdır.”(1) şeklinde buyurarak temizliğin bizler için önemini vurgulamıştır. Aynı şekilde Allah-û Tealâ da Efendimize hitaben şöyle buyurmuştur: “Ey örtüye bürünen! Kalk ve insanları uyar. Sadece Rabbinin büyüklüğünü dile getir. Elbiseni temiz tut. Her türlü pislikten uzak dur.”(2) Allah-û Tealâ’nın bu emri sadece maddi temizliği değil aynı zamanda manevi temizliğini de kapsamaktadır. Bu sebeple Müslüman hem maddi hem de manevi temizliğine dikkat etmelidir.

            Namazın dışındaki farzlardan biri de necasetten taharettir. Necasetten taharet; kişinin bedeninde, elbisesinde veya namaz kılacağı yerde bulunan pislikleri temizlemesidir. Sevgili Peygamberimiz ümmetini hem sözleri hem de yaşayışıyla eğiten bir muallimdi. Ashap her konuda olduğu gibi tuvalet adabıyla ilgili meseleleri de Efendimize sorup öğrenmiş ve bizlere nakletmişler. Günlerden bir gün müşriklerden biri Selman-ı Farisi’ye gelerek: “Görüyorum ki dostunuz (Muhammed) size her şeyi öğretiyor. Hatta kaza-ı haceti bile öğretiyor.” deyice Selman- ı Farisi de “evet” demiş ve O’nun bu konudaki tavsiyelerini anlatmış.(3) Efendimizin tuvalet adabıyla ilgili tavsiyelerden bazıları şöyledir; tuvalete sol ayakla girilmeli ve tuvaletten sağ ayakla çıkmalıdır. Tuvalette konuşmamaya özen gösterilmeli ve abdest bozarken de kıbleye dönülmemelidir. Ayrıca Allah Rasûlü (s.a.v) bizlere tuvalete girmeden önce;

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الْخُبُثِ وَالْخَبَائِثِ

“Eûzü billahi min’el hubsi ve’l habâis / Erkek ve dişi şeytanlardan Allah'a sığınırım” (4) duasını okumamızı tuvaletten çıkınca ise:

الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَذْهَبَ عَنِّي الأَذَى وَعَافَانِيveyaغُفْرَانَكَ“

“Gufrâneke / Ey Rabbim!  Senden bağışlanma diliyorum” veya “Elhamdülillahi’llezi ezhebe annî’l ezâ ve âfânî / Benden sıkıntıyı gideren ve bana afiyet veren Allah’a hamdolsun.”(5) dualarını okumamızı tavsiye etmiştir.

            İslam dini temizliğe büyük önem vermiş ve onu bazı ibadetlerin şartı olarak saymıştır. Nitekim Allah Rasûlü (s.a.v): “Namazın anahtarı temizliktir”(6) bir başka hadiste ise “Allah abdestsiz namazı kabul etmez(7)” şeklinde buyurarak namaz için abdestin önemini vurgulamıştır. Abdest, belli uzuvları usulüne uygun olarak su ile yıkamak ve bazılarını da eldeki su ıslaklığı ile meshetmektir. Kur’an-ı Kerim’de: “Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı mesh edin, ayaklarınızı da topuk kemiklerine kadar yıkayın.”(8) şeklinde buyurulmaktadır.

 Abdest alırken ilk olarak besmele çekilmelidir. Çünkü Allah Rasûlü (s.a.v): “Abdesti olmayanın namazı yoktur. Abdest üzerinde Allah adını zikretmeyenin abdesti yoktur.”(9) buyurmuştur. Hz. Osman (r.anh) abdest aldıktan sonra şöyle demiştir:

-Ben, Resûlullah'ın aynen şu benim abdest aldığım gibi abdest aldığını gördüm ve şöyle buyurduğunu duydum. “Kim benim abdest aldığım gibi abdest alır da gönlünden hiçbir şey geçirmeyerek iki rekât namaz kılarsa, Allah onun geçmiş günahlarını affeder.”(10)

Rasûlullah (s.a.v) abdest aldıktan sonra şöyle dua edermiş:

مَنْ تَوَضَّأَ فَأَحْسَنَ الْوُضُوءَ ثُمَّ قَالَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُوَرَسُولُهُ اللَّهُمَّ اجْعَلْنِي مِنَ التَّوَّابِينَ وَاجْعَلْنِي مِنَ الْمُتَطَهِّرِينَ فُتِحَتْ لَهُ ثَمَانِيَةُ أَبْوَابِ الْجَنَّةِ يَدْخُلُ مِنْ أَيِّهَا شَاءَ

“Kim abdestini güzelce alır ve sonunda; Eşhedü en lâ ilahe illallahu vahdehû la şerîke leh ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûluhû. Allahümecalnî min’ettevvabîne vecalnî mine’l mutetahhirîn” Ben şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur. O’nun ortağı da yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed O’nun kulu ve Peygamberidir. Allah’ım! Beni tam tevbe edenlerden ve tertemiz temizlenenlerden eyle, derse kendisine Cennetin sekiz kapısı açılır ve dilediği kapıdan içeri girer.(11)

            Abdest, zahiren bir temizlik olmakla birlikte günahlarımızın affına da vesiledir.  Allah Rasûlü (s.a.v) “Kim abdesti Allah’ın emrettiği gibi alırsa farz namazlar arasındaki günahlarına kefaret olur”(12) buyurmuştur. Ebû Hureyre’den (r.anh) gelen rivayette ise “Bir Müslüman abdest alırken yüzünü yıkadığı zaman iki gözü ile yaptığı günahları su ile akıp gider. Ellerini yıkadığı zaman elleri ile yaptığı günahlar akıp gider. İki ayağını yıkadığını yıkadığında da ayakları ile yapmış olduğu her bir günah su ile akıp gider. Böylece kul küçük günahlarından ve hatalarından temizlenmiş olur.”(13)

            Kişinin abdestli olduğu halde abdest alması çok faziletlidir. Öyle ki Rasûlullah (s.a.v) “Kim abdestli olduğu halde tekrar abdest alırsa, Allah o kimseye on iyilik sevabı yazar.” diye buyurmuştur.(14) Bir gün Allah Rasûlü’ne (s.a.v):

-Ya Rasûlullah! Ümmetinden görmediğin kimseleri mahşer günü nasıl tanıyacaksın? diye sorulunca Allah Rasûlü (s.a.v):

-Ümmetim abdest sebebiyle alınlarında nûr, kollarında nûr, ayaklarında nûr taşıyacaklar. Bu nûrla onları tanırım.(15) şeklinde buyurmuştur.

Rabbim bizleri de Efendimizin mahşerde ümmeti olarak kabul edip abdest azalarından tanıyacağı kullarından eylesin.

 

 



1.Müslim, Taharet, 223.

2.Müddessir Sûresi 74/1-5.

3.Müslim, Taharet, 262.

4.Ebu Davûd, Taharet, 3.

5.İbn-i Mace, Taharet 10.

6.Ebu Davûd, Taharet, 30.

7.Ebu Davûd, Taharet, 30.

8.Maide Sûresi 4/6

9.İbn-i Mace, Taharet, 41.

10.Ebu Davûd, Taharet, 48.

11.Tirmizi, Taharet, 41.

12.Müslim, Taharet, 234.

13.Müslim, Taharet, 244.

14.Ebu Davûd, Taharet, 32.

15.İbn-i Mace, Taharet,6.


Zuhur diğer yazıları