Zülcenâheyn
Rahmet ve Merhamet Ayı
Saadet, mutluluk, sıhhat ve âfiyetler içerisinde, birçok Ramazan ve bayramlara kavuşmak dileğiyle…
Geçmiş milletlere de yazılmış olan oruç ve oruçla gelen bedenî rahatlık, sıhhat ve âfiyetin yanı sıra ibadetlerin kat kat ecir ve mükafatının oluşu, Cenâb-ı Allah’ın büyük bir lütfudur. Bu ay herkes için büyük bir fırsat olmalıdır. Oruç ayına birkaç yönden bakmak lazımdır.
Ramazan orucu, Cenâb-ı Allah’ın kesin emridir. Bu husus iyice kavranmalı ve titizlikle bu ayın orucuna noksanlık getirmeden farz ifa olunmalıdır. Dinin, oruç tutmaları sıhhat açısından zararlı olanları, yani hazık/uzman müslüman doktorların tespitiyle ortaya konulan gerekçeler doğrultusunda tutamayanlar hariç, bu mübarek ayda bir gün bile olsa noksanlık yapmak büyük kayıptır. Kim bir gün bu şekilde oruçta lakayt davranırsa, senenin hepsini oruçlu bulundurmuş bile olsa o tek günü telafi edemeyeceğini unutmamalıdır.
Kur’ân-ı Kerîm’de buyruluyor:
“Ey iman edenler! Oruç sizden evvelkilere yazılıp farz kılındığı gibi size de farz kılınmıştır. Umulur ki sakınanlardan olursunuz.” (el-Bakara, 2/183)
Sevap bakımından ecri büyük bir ibadettir oruç…
“الصوم لى وانا اجزى به/ Oruç benim içindir ve mükafatını da ancak ben veririm.”(Buhârî, Savm/2, 9, Libas/78; Müslim, Sıyâm/164; Muvatta, Sıyâm/58; Ebu Dâvud, Savm/25; Tirmizî, Savm/55; Nesâî, Sıyâm/41; İbnu Mâce, Sıyam/1, Edeb/58)
Bire on, yetmiş, yedi yüz ve daha fazlası bir sevap ki bunun takdiri O’na aittir.
Oruç tutanların iki sevinçli vakitlerinin olduğu hadîste bildirilmiştir.
“للصاﺋم فرحنان اذا افطرفرح واذا لقى ربه فرح بصومه/ Oruçlunun iki sevinçli anı olur: İftar ettiği zaman ve Rabbine kavuştuğu an tuttuğu orucu sebebiyle mesrur olur.” (Buhârî, Savm/9; Müslim, Sıyâm/163)
Manevî yararları saymakla bitmez. Bunun yanında bedenler üzerinde sıhhat bakımından ne kadar çok etkisi olduğu da tartışılamaz. Hz. Peygamberin (s.a.s), “Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız” (Mecmua’z-Zevâid, III, 170; Taberânî)gibi müjdeleri unutulmamalıdır.
Ramazan; oruç ayı olmasının dışında Kur’ân ayı, hayr ve hasenât ayı olarak addedilmeli, fukarâyı koruma, zekâtlarını vereceklerin ise yıl dönümü olarak değerlendirilmelidir. Barış ayı, kardeşlik ayı, dua ayıdır o…
Bir gün Rasûlullâh (s.a.s) ashâbıyla konuşurlarken şöyle buyurmuşlardır:
“Cennetin öyle kapıları vardır ki, bunlardan biri ‘Reyyân’ kapısıdır. Bir diğeri şu kapı, bir diğeri de şu kapılardır.” Efendimiz (a.s) devamla; Reyyân kapısından oruç tutup yakıcı susuzluk çekenlerin girecek olduğunu, diğer kapılardan da şunların şunların gireceklerini, o kapılardan çağırılacaklarını belirtince orada bulunanlardan Ebû Bekr (r.a) sormuş,
“Bu kapıların her birinden çağırılacaklar var mıdır?” Bu soruya,
“Evet vardır, o da sensin” diye cevap verilmiştir. (Buhârî, Savm/4, Bed'ü’l-Halk/9; Müslim, Sıyâm/166; Nesâî, Sıyâm/43; Tirmizî, Savm/55)
Bu aklen de muhal değildir. Bir anda ayrı ayrı kapılardan girme nasıl olur, diye akla bir soru gelecek olursa deriz ki, bunlar Cenâb-ı Allah’a gayet kolaydır.
Oruç tutmakla mükellef olanların Cenâb-ı Allah’ın her emrinde olduğu gibi bunda da ciddiyet ortaya koymaları, bu ibadeti zedeleyecek hareketlerden sakınmaları lazımdır. İftar ve imsak vakitlerinde titizlik göstermeleri ve bu meyanda mideye değil bütün organlara orucu yansıtmaları gerekir.
Avamın orucu, havassın ve havassu’l-havassın oruçları diye üç kısma ayrılmış olan bu ibadet, havassın orucu derecesinde tutmalıdır. Böyle olan oruçlarda sevaplar bol olur. Ramazan bereketi böyle oruçlar üzerine yağar.
Ramazan ayında, mağfirete nail olunarak bayramla cennet müjdeleri alınabilir. Yoksa hutbeye çıkan Rasûlullâh’ın âminlerine, Cebrâil’in bir nevi beddualarına muhatap oluruz ki, yarınımız için bunlar kişiye telâfisi mümkün olmayan acılar getirir.
Saadet, mutluluk, sıhhat ve âfiyetler içerisinde, birçok Ramazan ve bayramlara kavuşmak dileğiyle…
Zülcenâheyn diğer yazıları
- 18 Temmuz 2023 Dergaha Varmayınca - şiir
- 19 Ocak 2023 Üç Aylar ve Oruç
- 11 Eylul 2022 Yolun Sonu Gelince
- 03 Nisan 2022 Dağlar Tutuştu - şiir
- 01 Aralık 2021 Kanat Açayım - şiir
- 08 Haziran 2021 Bana Müsaade Edin - şiir
- 08 Şubat 2021 İzini Aradım
- 26 Nisan 2020 Hatm-i Hace Olunca
- 26 Nisan 2020 Ebced Hesabı Nedir?
- 28 Ocak 2020 Gidiş Nereye?
- 28 Eylul 2019 Zikir Ehline Bazı Önemli Hatırlatmalar –4
- 20 Aralık 2018 Zikir Ehline Bazı Önemli Hatırlatmalar – 3
- 20 Aralık 2018 Kadiri Marşı
- 09 Mart 2018 Zikir Ehline Bazı Önemli Hatırlatmalar – 2
- 09 Mart 2018 Zikir; İbadet ve Taatin Özüdür, İliğidir
- 09 Mart 2018 Nasihatim Var
- 29 Ekim 2017 Zikir Ehline Bazı Önemli Hatırlatmalar - 1
- 17 Temmuz 2017 Cenâb-ı Allah’ı Sesli/Cehrî Zikir - 6
- 17 Temmuz 2017 Nasıl Yaşarsan
- 25 Ekim 2016 Bir Nasihat; Temiz Ol, Temiz Öl!
- 25 Ekim 2016 Cenâb-ı Allah’ı Sesli Zikir (Cehrî Zikir) – 5
- 09 Mart 2016 Cenâb-ı Allah’ı Sesli Zikir (Cehrî Zikir) – 4
- 31 Ocak 2016 Cenâb-ı Allah’ı Sesli Zikir - 3 (Cehri Zikir)
- 31 Ocak 2016 Gel Seninle Dost Olalım!
- 26 Ekim 2015 Cenâb-ı Allah’ı Sesli Zikir - 2 (Cehri Zikir)
- 31 Temmuz 2015 CENÂB-I ALLAH’I SESLİ ZİKİR- 1- (CEHRİ ZİKİR)
- 30 Temmuz 2015 Davet
- 27 Şubat 2015 Seher Vakti Gördüklerim
- 27 Şubat 2015 Evvâh Olan Kullar
- 06 Kasım 2014 Rabbime Yalvardım
- 03 Haziran 2014 Ölüm Ötesi
- 08 Şubat 2014 Mevlânâ ve Müsamaha
- 08 Şubat 2014 Allah’ı Zikredelim
- 17 Eylul 2013 Hayata Bakış
- 17 Eylul 2013 Cenâb-ı Allah, Sekîneyi Müminlerin Kalplerine İndirdi
- 25 Mayıs 2013 Fikir Yağmuru
- 16 Şubat 2013 Yâ Resûlallah
- 16 Şubat 2013 Mevlid Kandili
- 03 Kasım 2012 Kırk Yaşın Düşündürdükleri
- 03 Kasım 2012 Ey Allah’ım
- 11 Ağustos 2012 Sana Sığınırım
- 11 Ağustos 2012 Tayy-i Zamân, Tayy-i Mekân
- 11 Mart 2012 Akşemseddin
- 11 Mart 2012 Ölüm Anının Dehşeti
- 29 Aralık 2011 Zelzeleye Çare Bulundu (mu?)
- 29 Aralık 2011 Ey Rabbim! Sanki Ben İbrahim´im
- 05 Ekim 2011 Bayram Gününde Hasret
- 05 Ekim 2011 Kur’ân-ı Kerîm ve İlim
- 28 Haziran 2011 Tokyo’da Deprem
- 28 Haziran 2011 Zikrullâh’ın Bereket Ve Üstünlüğü