Zülcenâheyn

Cenâb-ı Allah’ı Sesli Zikir (Cehrî Zikir) – 5

Cenâb-ı Allah’ı Sesli Zikir (Cehrî Zikir) – 5

Muaz b. Cebel diyor ki: “Allah’ın azabından kişiyi daha ziyade kurtarıcı zikrullahtan başka bir amel yoktur.”(Tirmizi, V, 459)

Sekizinci Hadis:

el-Beyhakî, Hz. Enes’in (r.a.) şöyle dediğini tahric etmiştir. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki:

“Cennet bahçelerine uğradığınız zaman, oradan istifade ediniz.”

Ashab dediler ki:

“Cennet bahçeleri hangileridir?”

O da:

“Zikir halkaları/meclisleridir.”buyurdular.

 

Dokuzuncu Hadis:

Lekıyy,  Muhaletten, o da Abdullah b. Amrdan tahdis etmiştir. Rasûlullah (s.a.v.), oturan iki meclise uğradı. O meclislerden birisi, Cenâb-ı Allah (c.c.)’a yalvarıyor ve ondan istiyorlardı. Diğer mecliste ise ilim öğreniyorlardı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.):

“İki meclis de hayırlıdır. Onlardan birincisi -yani zikir meclisi- diğerinden -ilim meclisinden- daha hayırlıdır.”) buyurdular.

 

İzahı:

İlmin Önemi: İlim bir şeyin hakikatinin ne olduğunu bilmektir. Buna göre ilim iki kısma ayrılır. Nazarî olan ilim, amelî olan ilim. Nazarî olan ilim, âlemdeki mevcudat ilmidir ki onu bilmekle ilim tamamlanmış olur. Amelî ilim ise ancak tatbikat ile tamamlanır; ibadetler gibi.

Diğer bir yönüyle ilim iki kısma ayrılmıştır. Aklî olan, çalışmakla, düşünmekle elde edilen ilim; durmakla elde edilen ilim.

İlme ait, ilmi teşvik eden, âlimi öğen birçok âyetler ve hadisler vardır. Efendimiz (s.a.v.), burada zikir meclislerini ilim meclislerinden üstün tutmuş ve onu daha hayırlı olarak tavsif etmiştir. Şu hadîs-i şerîfte buyuruluyor ki:

Rasûlullah (s.a.v.), Mekke yolunda bulunuyordu. Cumdân denilen bir dağın yanından geçti. Buyurdu ki:

“Bu Cumdân dağıdır. Müferridân ileriye geçtiler.”

Sahabîler dediler ki:

“Müferridun kimlerdir Ya Rasûlallah?”

O da:

“Allah’ı (c.c.), çok zikreden erkekler ile kadınlardır.”buyurdu. (Müslim, IV, 2062)

 

Onuncu Hadis

el-Beyhakî, Abdullah b. Muğaffel’den şöyle dediğini tahriç etmiştir ki; Rasûlullah (s.a.v.)  Efendimiz şöyle buyurdu:

“Allah (c.c.)’ı zikretmek için toplanmış bulunan bir kavim için gökten bir münadi, şöyle nida eder:

Mağfiret olmuş bir halde kalkınız, sizin seyyiâtınız/kötülükleriniz hasenâta/iyiliklere tebdil edilmiştir!”

Kur’ân-ı Kerîm’de buna işaret eden ayetler vardır.

“Ancak tevbe eden ve güzel güzel amel işleyenler müstesna. İşte onların günahlarını Cenâb-ı Allah (c.c.), hasenâta tebdil etmiştir. Allah çok bağışlayan ve çok rahmet edendir.”(Furkan Sûresi, 70)

Cenâb-ı Allah, kullarına bir annenin evladına gösterdiği merhametten daha çok, kat kat merhamet gösterir. Gerek hadîs-i şerîflerden ve gerekse ayette işaret edilen husus bunu göstermektedir. O sadece günahları affetmekle kalmıyor. O günahları sevaba tebdil ediyor. İşte burada hadîs-i şerîf daha iyi anlaşılır.

“Rahmetim, gazabımıgeçmiştir.” (Keşfu’l-Hafâ, II, 448)

 

On Birinci Hadis

el-Beyhakî, Ebû Saîdi’l-Hudrî’den Rasûlullah (s.a.v.)’ın şöyle dediğini tahriç etmiştir.

“Rabbu Zülcelâl buyuruyor ki: Mahşer halkı kıyamet gününde kimin ehl-i kerem olduğunu bileceklerdir.”

“Ehl-i kerem/iyilik ehli kimdir ya Rasûlullah?” denildi.

O da cevaben:

“Mescitlerde, zikir meclislerinin ehli olanlardır.”buyurdu.

 

İzahı:

Tirmizî’nin rivayet ettiği şu hadîs-i şerîfte de zikir ehlinin derecesinin yüksek olduğu bizlere haber veriliyor.

“Size amellerin en hayırlısı, Allah nezdinde (sevap bakımından) en çok ve en temiz olan, derecelerinizi en ziyade yükselten ve sizin için altın ve gümüşü infak etmekten ve harp meydanlarında düşmanlarınızla karşılaşıp (i‘lâ-yı Kelimetullâh/Allah’ın sözünü yüceltme uğrunda) onların sizin boyunlarınızı vurmasından ve sizin de onların boyunlarını vurmanızdan daha hayırlı amelleri haber vereyim mi?”

Sahabe:

“Evet, Ya Rasûlullah!”deyince

“Allah’ı zikretmektir.”buyurdu.

Muaz b. Cebel diyor ki:

“Allah’ın azabından kişiyi daha ziyade kurtarıcı zikrullahtan başka bir amel yoktur.”(Tirmizi, V, 459)

Yukarıdaki hadislerin muhteviyâtını düşünecek olursak; mümin, kısa yoldan kerem ehlinden yazılmaya ancak zikrullah ile ulaşabiliyor ve şu özellikleri kazanıyor:

1.      Amellerin en hayırlısını işliyor, sevap bakımından çok sevaba eriyor.

2.      Altın ve gümüş infak etmişçesine sevap kazanıyor.

3.      İ‘lâ-yı Kelimetullah için yapılan cihat gibi ecre nail oluyor.


Zülcenâheyn diğer yazıları