Zülcenâheyn

Zelzeleye Çare Bulundu (mu?)

Zelzeleye Çare Bulundu (mu?)

Kim sizden önce gelenlerin haberlerini öğrenmek istiyorsa Kur’ân-ı Kerim’i okumalıdır.

Dünya üzerinde vukua gelen ve birçok insanın ölmesine, çok büyük zararlarına yol açan, hepimizin korkup tir tir titrediği başta depremler olmak üzere, rüzgâr ve benzeri olaylar karşısında insanoğlu acizdir.

Tornado, hortum, tayfun ve adı ne olursa olsun, Cenâb-ı Allah’ın kanunlarını hiçbir teknoloji durduramaz. Belki aldığı ufak çaplı önleyici tedbirlerle zararları biraz azaltılabilir.

Teknolojinin yapamadığı bu önleyici tedbirlerin hepsinden daha etkili ve tesirli iki yolu ben biliyorum.

Bu iki yol dikkatlice ve titizlikle tatbik edildiği takdirde bu felaketlerden kurtuluruz.

Yoksa bütün servetler fedâ edilse, bu ortamda felaketlerden kurtulmak mümkün değildir.

Bunları veriyorum:

1. Cenâb-ı Allah’a iman, O’nun gönderdiklerine iman ve onları gönülden kabul etme.

2. Günahlara ‘dur’ deme ve bunlar için tevbe ve istiğfar etme.

Bu, bize Kur’ân-ı Kerim’in öğrettiği yoldur. Nûh sûresinde Cenâb-ı Allah böyle buyuruyor. (Nûh, 71/5-20)

Bunlar aslında yeni şeyler değildir. Kur’ân’ın haber verdikleridir. Bunların tarihi tâ Hz. Âdem’le başlar. Fakat bir kısım insanlar inkâr eder.

Bazı müslümanlar idrakten yoksundur. Anlayan müslümanlar da kendilerini dinleyen ihlâslı insanlara ulaşamazlar veya inkâr hastalığı içinde bulunanlar bunlara kulaklarını tıkarlar. Asla anlamak istemezler.

Cenâb-ı Allah geçmiş milletlerden Âd ve Semûd gibi kavimlerin kıssalarını haber verir. İnkârları, isyanları, günah işleyip tevbe etmemeleri ve yola gelmemeleri sebebiyle nasıl bir anda helak edildikleri, yeryüzünden nasıl silindikleri anlatılır.

Öyleleri vardır ki üzerlerine taş, kurbağa, bit... yağmış, bazıları da Cebrail’in sayhasıyla perişan edilmişler, ödleri parçalanarak yeryüzünden silinmişlerdir.

Biz niçin Kur’ân okuruz? Sevap kazanmak için, Rabbimizle mükâleme etmek için.

Ya sonra? İbret almak, emir ve yasaklarına uymak için değil mi?

Evet öyledir ve öyle olmalıdır. Çünkü Rabbimiz buyurmuş:

“Yaş ve kuru ne varsa hepsi bu kitapta mevcuttur.” (En‘âm, 6/59) Peygamberimiz buyurmuş:

“Kim sizden önce gelenlerin haberlerini öğrenmek istiyorsa Kur’ân-ı Kerim’i okumalıdır.” (Ebû Hamid el-Gazalî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn, I/290; ez-Zerkeşî, el-Burhân, II/154)

es-selâmü aleyküm...


Zülcenâheyn diğer yazıları