Mevlid-i Nebî
Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece
Mevlid, “doğmak” anlamına gelir. İhlâs sûresinde geçen “O, doğmamış ve doğrulmamıştır…” kelimelerinden mastardır.
Rasûl-i Müctebâ sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimiz’in dünyayı teşrifleri, önümüzdeki 3 Şubat Cuma’yı, 4 Şubat Cumartesi’ye bağlayan geceye rastlar.
Âlemler nura gark oldu
Muhammed doğduğu gece
Mü’min münafık fark oldu
Muhammed doğduğu gece
Aşkın nuru yere indi
Suyun rengi nura döndü
Hep susuzlar suya kandı
Muhammed doğduğu gece
Müslümanlar, Selâhaddin-i Eyyûbî’nin eniştesi Erbil sultânı, Ebû Sa’îd el-Muzaffer Kökbörî (1154-1232)’dir. O, her sene Efendimiz aleyhisselâm’ın doğduğu hafta boyunca şenlikler düzenler, hastaları ziyaret eder, hastaları ücretsiz tedavi ettirir, bilgi yarışmaları düzenler, yoksullara ve muhtaçlara yardımcı olurdu. İlim adamlarına çeşitli hediyeler verir, bu vesileyle başta Efendimizin hayatı olmak üzere Kur’ân-ı Kerîm ve diğer alanlarda halkın bilgilenmesini sağlardı.
Bu gelenek günümüze kadar artarak süregelmiştir. Öyle ki şu anda yeryüzündeki müslümanlar, her sene bu geceyi “Mevlid Kandili” olarak kutlamaktadır. Her yerde Mevlid kasîdeleri okunarak, Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem hatırlanmaktadır.
İslâm âlimlerinden İmâm Celâlüddîn Abdurrahmân bin Abdülmelik Kettânî der ki:
“Mevlid günü ve gecesi mübecceldir, yani şerefi, kıymeti çoktur. Kendisine tâbi olanlar için kurtuluş vesîlesi olan Resûlullah Efendimizin doğumu için sevinmek, Cehennem azâbının azalmasına sebep olur. Bu geceye hürmet etmek, sevinmek, bütün senenin bereketli olmasına sebep olur. Mevlid gününün fazileti Cuma günü gibidir. Cuma günü, Cehennem azâbının durdurulduğu hadîs-i şerîf ile bildirilmiştir. Bunun gibi, Mevlid gününde de azâb yapılmaz. Mevlid geceleri sevindiğini göstermeli, çok sadaka vermeli, davet olunan yerlere gitmelidir.”
Ayrıca bu gece kaza namazları kılmalı, Kur’ân-ı Kerîm okumalı, duâ, tevbe etmeli, hayır hasenat yapmalı, müslümanları sevindirmeli, bunların sevâblarını ölülere de göndermelidir. Hülâsa; bu gecelere tazim/saygı göstermelidir. Saygı göstermek ise günah işlememekle olur.
Hâfız bin Cezerî hazretleri buyurdu ki:
“Ebû Leheb, rüyada görülüp ne hâlde olduğu sorulunca, ‘Kabir azâbı çekiyorum. Ancak her sene Rebîulevvel ayının on ikinci gecesi azabım hafifliyor. İki parmağım arasından çıkan serin suyu emerek ferahlıyorum. Bu gece Resûlullah dünyaya gelince, Süveybe ismindeki câriyem bana müjdelemişti. Ben de sevincimden onu âzad etmiş ve ona sütannelik yapmasını emretmiştim. Bunun için azabım hafifliyor.” dedi.
Ebû Leheb gibi âyet-i kerîmeler ile zemmedilen azgın bir kâfirin, kutlu doğum münasebetiyle sevincinden birkaç iyilik yapması azabını hafifletiyor ise, o yüce Peygamberin ümmeti olan bizler, eğer ki bu geceyi hakkıyla değerlendirebilirsek Rabbimizin af, rahmet ve mağfiret deryasına yelken açabiliriz.
Her şey O’nun hürmetine…
Doğuran ana sevindi
Ağlayan oğul avundu
Nice küffâr dine geldi
Muhammed doğduğu gece
Huri kızlar geldiler
Kundağın bile sardılar
Muhammed’e yüz sürdüler
Muhammed doğduğu gece
Gökten yere nur atıldı
Yediler kırka katıldı
Keşişler de dil tutuldu
Muhammed doğduğu gece
Yunus derki, ey kardeşler
Şad olsun cümle dervişler
Secde etti dağlar taşlar
Muhammed doğduğu gece…
Genç KALEMLER diğer yazıları
- 15 Temmuz 2023 Kethüda Mescidinin Asırlık Hikayesi
- 18 Ocak 2023 Kıssadan Hisse
- 07 Ekim 2022 Hz. Peygamber'in (sav) Örnek Ahlakı
- 11 Eylul 2022 İlla Edeb, İlla Edeb
- 03 Nisan 2022 Ramazan Orucunun Fazileti
- 01 Aralık 2021 İslam Dini ve Engellilik
- 18 Ekim 2020 Melek Yüzlü Efendim
- 26 Nisan 2020 Pir Abdulkadir Geylani Hazretlerinin Mührü ve Duası
- 28 Ocak 2020 Profesörün İlk Namaz Heyecanı
- 28 Eylul 2019 Veliler Sofrası
- 28 Eylul 2019 Anlat Mürşidim
- 20 Aralık 2018 Tasavvuf Peygamber Efendimizin Yoludur
- 09 Mart 2018 İstemem!
- 29 Ekim 2017 Camiye Gelenler ile Namaz Kılanlar
- 23 Şubat 2017 Şems-i Tebrizî (k.s)
- 25 Ekim 2016 II. Abdulhamid Han´ın Tasavvufi Yaşantısı ve Meşayihle İlişkileri
- 25 Ekim 2016 Na’t-ı Şerîf
- 13 Mayıs 2016 Horasan Erenlerinden Sarı Saltuk
- 31 Ocak 2016 Yâ Sabûr (c.c)
- 30 Temmuz 2015 Sadıklarla Beraber Olun!
- 27 Şubat 2015 Tasavvuf Aslında Ashabın Yaptıklarıdır, Yoludur
- 27 Şubat 2015 Seni Seven Âşıkların
- 26 Şubat 2015 Kâdiriye Tarikatı ve Pir Abdülkâdir Geylânî Hazretlerinin İlmî Derinliği
- 06 Kasım 2014 Sûfîlerden Esintiler / Mansur b. Ammâr (k.s)
- 03 Haziran 2014 Takva Babı -Kuşeyri Risalesi
- 03 Haziran 2014 Allah’a İtimat Etmek - Abdülkâdir Geylânî (k.s)
- 08 Şubat 2014 İlim-Amel Seyr u Sülûk / Aziz Mahmûd Hüdâyî
- 25 Eylul 2013 Ehl-i İrfan – Günah İlletinin Devası
- 17 Eylul 2013 Yolculuğun Kiminle ve Nereye?
- 25 Mayıs 2013 İki Hece Bir Soluk; Vefa
- 16 Şubat 2013 Peygamberimizin İsimleri, Künyesi ve Pak Soyu
- 03 Kasım 2012 Tarikat-ı Kâdiriyye ve Sıdk
- 03 Kasım 2012 Mevlânâ’ya Hakaret Edenler Aynaya Baksın!
- 03 Kasım 2012 Sûfîlerden Esintiler…
- 11 Mart 2012 Kendi Cenaze Namazlarını Kılanlar
- 11 Mart 2012 Mürşid-i Kâmili Ziyâret Âdabı
- 29 Aralık 2011 Tasavvufî Şiirler
- 05 Ekim 2011 Sonsuzluk Kervanı
- 05 Ekim 2011 İlim-İrfân Terkibi ve Medeniyetimiz
- 15 Nisan 2011 Mevlânâ Hazretlerinin (k.s) Vecde Gelişi
- 15 Nisan 2011 Peygamber Efendimiz ve Zühd Hayatı
- 15 Nisan 2011 Şemâil-i Şerîf
- 26 Şubat 2011 Aşk Damlaları - Serkan KAMACI
- 26 Şubat 2011 Hakikate Açılan Pencere, Örtünme
- 25 Aralık 2010 Dört Halifeden
- 12 Ekim 2010 Genç Kalemler - Zuhûr-i Aşk
- 08 Ağustos 2010 Tasarrufta Bulunmak
- 08 Ağustos 2010 Kalk Arkadaş
- 08 Ağustos 2010 Peygamberimizden Oruçla İlgili Cevaplar