Na’t-ı Şerîf

O (s.a.s) gökyüzünün Ahmed’i, Yeryüzünün Muhammedi, O (s.a.s) Allah’ın (c.c) seçilmiş kulu, Mustafa’sı, O (s.a.s) kendine vaad edilen Makam-ı Mahmud’un sahibi…

O’nu (s.a.s) anlatmaya ne söz yeter, ne kalem!

O (s.a.s) “Sen olmasaydın ben bu kâinatı yaratmazdım” sözünün muhatabı…

O (s.a.s) gökyüzünün Ahmed’i,

Yeryüzünün Muhammedi,

O (s.a.s) Allah’ın (c.c) seçilmiş kulu, Mustafa’sı,

O (s.a.s) kendine vaad edilen Makam-ı Mahmud’un sahibi…

O (s.a.s) Nebiler Nebisi…

O (s.a.s) Rasulullâh…

O (s.a.s) Allah aşığı…

O (s.a.s) sevgililer sevgilisi…

O (s.a.s) Ekrame’l-Ekramin,

O (s.a.s) Muhammedü’l-Emin…

O (s.a.s) Server-i Kâinat…

O (s.a.s) Habib-i Zişan…

O (s.a.s) Allah’ın (c.c) ‘Habibim’, sözünün muhatabı…

O (s.a.s) Meleklerin Mirac’ta hayranlıkla izlediği güzel…

O (s.a.s) Cennetin kapısında adı yazan güzel…

O (s.a.s) Nur gibi…

O (s.a.s) Allah’ın (c.c) kendi nurundan verdiği Rasul…

O (s.a.s) gül kokulu…

O (s.a.s) Ka’be-i Muazama’nın ağırladığı en şerefli konuğu…

Doğumuyla Mekke’yi, hicretiyle Medine’yi şereflendiren gül…

Aşıkların kalbini; muhabbete, aşka, sevgiye doyuran güzel…

O (s.a.s) vefatıyla Ehl-i Beyt’ini, Ashabını (r.a. ecmain), ümmetini, hele hele Bilal-i Habeşi’yi (r.a) hüzne, gözyaşına boğan sevgili…

O (s.a.s) Fatıma’tüz-Zehra’nın (r.anhâ) canı, kanı, her şeyi… Babaların babası…

O (s.a.s) torunları cennet reyhanları Hasan (r.a) ve Hüseyin’in (r.a) sevgili dedesi…

O (s.a.s) babası Abdullah’ın görmeden vefat ettiği, annesi Âmine’nin doyamadığı, Abdulmuttalib’in en şerefli emaneti…

Ebu Talib’in ve eşi Fatıma’nın (r.anhâ) kıyamadığı yetimdi…

O (s.a.s) yürüyen ve yaşayan Kur’an-ı Kerim idi…

O (s.a.s) Kur’an-ı Kerim’in en güzel, en şerefli muhatabıydı…

O’nun (s.a.s) yüzü ayın 14. gecesi gibi parlardı…

O (s.a.s) yaratılmışların en güzeli, en şereflisi, en hayırlısı, en soylusu idi…

O (s.a.s) Hira Nur Dağı’nın nuru, kandili, ışığı idi…

O (s.a.s) Hz. Hatice’nin (r.anhâ) sevdiceği, İslam’ı O’nda tattığı, İslam’la şereflendiği hayat arkadaşıydı…

O (s.a.s) Hz. Aişe’nin (r.anhâ) kördüğümle âşık olduğu ve O’nu herkesten kıskandığı sevgilisi, yâri… idi.

O (s.a.s) Hz. Sevde’nin (r.anhâ) nikâhı üzerinde yaşayıp, nikâhı üzerinde ölmek istediği eş…

O (s.a.s) Hz. Ebubekir’in (r.a) mağara arkadaşı, sırdaşı…

Hz. Ömer’in (k.s) vefat haberini alınca kılıcını çekip, herkesin boynunu vururum deyip, vefatına inanamadığı, ölümü yakıştıramadığı sevgili…

Hz. Osman’ın (r.a) gelişinde hürmetinden ayağa kalkan asıl kendisi hürmete layık olan Peygamberim…

Hz. Ali’nin (k.s) küçücük yaşta O’na iman ettiği, ölümü hiçe sayarak O’nun yerine yattığı, damadı olduğu, ilmini akıttığı sevgililer sevgilisi…

O (s.a.s) kâinattaki tüm yaratılmışların zikrinin bir parçası…

O (s.a.s) âşıklara, Ariflere, şairlere, Velilere, Evliyalara ilham kaynağı…

O (s.a.s) yeryüzünün en güzel, en şerefli Peygamberi, halifesi, kulu, rasûlu…

İnanmayanların bile saydığı saygınlıkta olan…

O (s.a.s)  bir genç kız kadar iffetli… O (s.a.s) sabrı kendine libas eden… Hayâ timsali…

O (s.a.s) Cebrail’in (a.s) bile adım atamadığı Sidretu’l-Müntehâ misafiri…

O (s.a.s)  cennetin en güzel baş konuğu…

O (s.a.s) en güzel müjdeci, uyarıcı…

O (s.a.s) Mirac’la şereflendirilen has kul…

O (s.a.s) ne güzel kılavuz,

O (s.a.s) verdiği sözde duran, üç gün aynı yerde bekleyen…

O (s.a.s) ümmetinin canı, cananı ve bir tanesi…

***

Dilek FISTIKÇI


Genç KALEMLER diğer yazıları