Genç KALEMLER

Mürşid-i Kâmili Ziyâret Âdabı

Mürşid-i Kâmili Ziyâret Âdabı

Peygamber Efendimiz’in (s.a.s) gerçek anlamda mirasçıları şüphe yok ki O’nun ahlakıyla ahlaklanan, ilmiyle âmil olan, Allahü Teâlâ’nın rızasına ulaşmanın inceliklerini bilen, şeytan ve nefsin hilelerini, tuzaklarını kolaylıkla fark edebilen mürşid-i kâmillerdir, Allah Dostları’dır.

Bir hadis-i şerîfte, “Âlimler, peygamberlerin vârisleridirler.” buyrulmaktadır.

Peygamber Efendimiz’in (s.a.s) gerçek anlamda mirasçıları şüphe yok ki O’nun ahlakıyla ahlaklanan, ilmiyle âmil olan, Allahü Teâlâ’nın rızasına ulaşmanın inceliklerini bilen, şeytan ve nefsin hilelerini, tuzaklarını kolaylıkla fark edebilen mürşid-i kâmillerdir, Allah Dostları’dır.

Bu zâtları ziyâret etmenin sevabı tarif edilemez. Yeter ki niyetimiz halis olsun...

Mürşid-i kâmili ziyaret âdabından bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

 * Mürşidinin huzuruna abdestli çıkmalı, bu esnada rabıta ve zikrullaha gayret etmelidir.

 * Huzura girince yumuşak bir sesle selam vermeli, yer gösterilirse gösterilen yere, gösterilmemiş ise müsait olan bir yere oturmalı, şayet sohbet ediliyorsa sohbetin manevî havasını bozmadan usulca uygun bir yere oturmalıdır.

 * Yapılan sohbeti dikkatle dinlemelidir. Yapılan sohbet sanki sadece kendisine yapılıyormuş gibi kendini muhatap görmeli ve azami derecede istifadeye çalışmalıdır.

 * Yüzünü, mürşidine doğru çevirmelidir.

 * Mürid, şeyhinin bulunduğu yerde nafile ibadetlerle meşgul olmamalıdır. Uygunsuz hareketler yapmamalı ki feyz yolları kapanmasın.

 * Şeyhini çok meşgul ederek işlerinde, sözlerinde, sual ve cevaplarında şeyhi ile çok beraber olmak için kapıyı zorlamamalı, kendisine bir şey sorulmadıkça konuşmamalı ve kendi görüşünü izhar etmemelidir. Birisi şeyhe sual sorduğu zaman onun huzurunda ondan evvel cevap vermeğe kalkışmamalıdır.

 * Mürid, mecliste sesini yükseltmemelidir. Çünkü büyüklerin yanında sesini yükseltmek sû-i edebdir. Konuştuğu zaman az, öz ve sade konuşmalı, sesi anlaşılır ve alçak seviyede olmalıdır.

 * Sâlik/mürid; bazı vakaları, rüyaları ve mükâşefeleri tabire kalkışmamalıdır. Gönlüne takılan ve kendisini meşgul eden manevî hallerini, rüyalarını ve varsa sıkıntılarını müsait zamanlarında şeyhine veya halifesine anlatmalı eğer şeyh yorum yapmayıp susarsa bir şey sormadan beklemeli, yorum yaparsa ona uymalıdır.

 * Sohbet veya hizmet için davet ederse, verilen emri hemen yerine getirmelidir. Verilen hizmet ve görev için nerede, nasıl, neden gibi sorular sormamalıdır.

 * Misafir olarak gelen şeyhe ikram yapacağı zaman imkân nisbetinde eşyaların en iyisini kullanmalı, istirahat edeceği zaman kolay istirahat etmesini sağlamaya çalışmalıdır.


Genç KALEMLER diğer yazıları