Editör

Erzurumlu İbrahim Hakkı ve İsmail Fakirullah (k.s) Türbesi

Erzurumlu İbrahim Hakkı ve İsmail Fakirullah (k.s) Türbesi

Yeni yılda doğan ilk güneş, hocamın başucunu aydınlatmazsa, ben o güneşi neyleyim

 İsmail Fakirullah Hazretleri, Hicri 1067’de Receb ayı Regaib kandiline rastlayan cuma gecesi dünyaya gelmiştir. Babası Hoca Kasım Efendi’dir. İsmail Fakirulluh Hazretleri çocuk yaşlarında ilim tahsiline başlamış ve hoca oluncaya kadar ilim tahsiline aralıksız devam etmiştir. 24 yaşındayken babasını kaybeden Hazret, bu yaşta evlenerek oturduğu camide müderrislik ve imamlık yapmaya başlamıştır. 40 yaşına geldiğinde kemale ermiştir.

İsmail Fakirullah Hazretleri, bir taraftan “Üveysiye” tarikatının esasları doğrultusunda her kesimden insanı irşad ederken diğer taraftan beşeri ve müspet ilimlerde dünyaca ünlü meşhur ilim adamları yetiştirmiştir. Erzurumlu İbrahim Hakkı (k.s) bunlardan birisidir. Hayatını hak yolda insanları irşad etmekle geçiren bu büyük veli 1734 senesinde ruhunu Mevlâ’sına teslim etmiştir. Kabri Siirt, Tillo ilçesi kabristanlığında kendi ismiyle anılan türbededir.

Din ve astronomi bilgini olan mutasavvıf Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin, mürşidi İsmail Fakirullah (k.s) için yaptırdığı bu türbe her sene binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

Türbeyi Orijinal Kılan Özellik

İbrahim Hakkı Hazretlerinin pozitif ilimlerde ulaştığı noktayı en iyi gösteren eserlerden birisi “Kal‘atü’l-Üstâd” olarak anılan türbedir. Türbedeki “Işık Hadisesi” bütün dünyada bilinir.

İbrahim Hakkı Hazretleri, hocası için yaptırdığı ve onun ayakucuna defnedilmeyi vasiyet ettiği türbenin yanı sıra 8 köşeli ve 10 m. yüksekliğinde bir kule yapar. Bu türbenin tam doğusuna, harçsız taşlarla bir duvar inşa eder.

Türbe, bir büyük ve iki küçük kubbenin örttüğü iki oda ve bir hol ile bir kuleden ibarettir. Türbeyi emsallerinden farklı kılan, eşsiz bir özelliği vardır.

Tillo’nun 3-4 km. doğusundaki bir tepe üzerine yapılmış olan duvardaki 40x50 cm. boyundaki pencereden (ortalama 2 tuğlanın sığacağı bir boşluk), her yıl (gece ve gündüzün eşit olduğu) 21 Mart günü yeni doğan güneşin ilk ışıkları, (türbe önündeki kulenin gölgesinde iken) pencere boşluğundan geçip türbe kulesinin penceresine vurarak kırılmak suretiyle İsmail Fakirullah Hazretleri’ne ait sandukanın baş tarafını birkaç saniye aydınlatır.

Bununla ilgili;

Yeni yılda doğan ilk güneş, hocamın başucunu aydınlatmazsa, ben o güneşi neyleyim” sözü İbrahim Hakkı’nın hocasına olan saygısını göstermektedir.

Ne yazık ki bu ışık düzeni türbenin restorasyonu sırasında bozulmuştur. Yerli ve yabancı pek çok bilim adamı bütün uğraşlarına rağmen bu ışık düzenini eski orijinal haline getirememişlerdir. Türbe son olarak 1963 yılında Vakıflar genel müdürlüğü tarafından onarılmıştır.


Editör diğer yazıları