Kalbin Şikayeti
Yere göğe sığmam, kalbe sığarım” buyuran Allah, iman ve huzuru benim içime koydu.
“Yere göğe sığmam, kalbe sığarım” buyuran Allah, iman ve huzuru benim içime koydu.
Aşk gibi ulvî bir duyguya muhatap olan da benim…
Yüce Peygamberin (s.a.s) buyurduğu gibi ben, iyi olursam tüm beden iyi, kötü olursam tüm beden kötü oluyor. Hal böyleyken beni taşıyan
insan hakkımı ne kadar zayi ediyor. Geçici ihtiraslarla, yitip gidecek fâni arzularla beni alabildiğine dolduruyor. Rabbin tecelli nurunu
göremez oldum.
Benim gıdam olan zikir, çok uzun zamandır ağzımdan girmez oldu. Karardım, karardım, karardım…
Şu insanın işlediği günahlar yüzümü kararttı. Hadi arada bir tevbe etse de yüzüm yıkansa, o da yok.
Benim adım “Selîm”, Kalb-i Selîm…
Ben para, mal, kadın, mevki, şöhret ile değer bulmam. Aşk, iman, zikir ile can gelir bana. Ben her ne kadar bu âlemden görünsem de hakikatte başka bir âleme mensûbum. O âlem; nûr, safâ, aşk, yakınlık, ünsiyet âlemiydi. Orada yediğim, içtiğim, konuştuğum hep aşk idi. Kin, nefret, hased, gurur, kibir, şirk, nifâk denen süfl î duyguların orada adı bile duyulmamıştı. Ne güzel günlerdi.
Bu âleme, güzel duyguları paylaşmak, anlaşmak, kaynaşmak için tenezzül ettim ama heyhât! Nerede… Bu âlem ne kadar bayağı, karanlık,
zelil bir âlem! Beni taşıyan kişi bu âleme eğildikçe, buranın gerçek görünen hayalleriyle oyalandıkça eriyorum, bitiyorum. Bazen biraz
hızlı çarpıyorum, yapma yapma diye. Girme bu kötülüğe, benim yüzümü karartma diye.
Belki duymuştur âlemlerin Sevgilisi Efendimizin (s.a.s) şu güzel sözünü:
“Şüpheli şeyde kalb sıkıntı duyar, helal şeyde ise ferahlar rahat olur.” Ama o, bunu anlamıyor. Ben biraz çırpınınca hemen doktora koşuyor.
Ey insan! Hasta olan bedenin değil. Rûhun, kalbin… Günah mikrobunu alma içimize.
Huz mâ safâ. Da‘ mâ keder (Huzûr vereni al, keder vereni bırak!)
Ben îman mekânıyım, aşk mekânıyım, yakîn ve mârifete yuvayım ben… Zikir, Kur’an, muhabbet askerleri bana kan taşıyan damarlardan
çekildi. “Şeytan âdemoğlunun kan damarlarında gezer” hadîs-i şerifi diyor ki:
‘Geliyor şeytan, kalb kapılarınızı muhkem tutun, giremesin.’
Ama askerler gitti. Hannâs, vesvese zehirlerini fısıldamaya başladı…
“Şeytan âdemoğlunun kalbine ağzını koyar, zikrederse kaçar gider, ama zikretmezse bir lokmada yutar.” Bu hadisi görmüyor mu kimse?
Âh, ne olacak şimdi… Tevbe etsem kabul edilir mi? Ya da günahtan kim ölmüş ki… İhtiyarlığa kadar tevbe eder, ibâdete başlarım. Dur,
dur, dur… Ne oluyor aman aman! Zehir tesirini gösteriyor. Bu vesveselere aldanmamalıyım. İçimde bir parça nûr kalmış hadis-i şeriflerden dur şunu içeyim. Oh, şükür yâ Rabbi! Tevbe edenleri Allah sever. Gülerek günah işleyen, ağlayarak cehenneme gider.
Ölüm yaşlıya da gence de gelebilir garanti yok. Şimdi kendime geldim ama yardım gelmezse mahvoldum. Neredesiniz ey iman askerleri!
Gelin kovun şu şeytanı ve hannâsı içimden. Duymuyor ki, ya da duyup da uygulayamıyor. İlahî mühür gelip beni mühürledi mi iş bitti.
Allâh’ım sana sığınıyorum. Ümit ediyorum ki beni taşıyan insan tevbe eder de iman lambalarım böyle zayıf değil de kuvvetli yanar. Yoksa
karanlıkta kalır. Bu halde dünyâdan giderek ben de, beni taşıyan da yandık ki ne yandık…
Şu göğüste çırpınıp duruyorum. İnsan beni sadece bedene kan pompalayan bir etten, bir organdan ibaret sanıyor ya… Kahroluyorum.
Kriz geçireceğim neredeyse.
Eskiden bazı bazı gözlerime Peygamber (s.a.s) Efendimizin nûrunun aydınlığı görünürdü. Anlardım, beni taşıyan insan salât u selâm getiriyor.
Nasıl sevinirdim!
O insan, hâmilim insan “Allah, Allah” dedikçe rahatlar genişlerdim. Ferahlar, huzur bulurdum. İlâhî meltemler, lâhûtî esintilerle serinlerdim.
Ama… Ama şimdi ne haldeyim!
Günahların kokuşmuş rüzgârı beni bunaltıyor. Bu göğüste taşındığım için utanıyorum. Yarın ahirete yürüdüğü zaman, ben benim hakkımı vermeyen insandan elbette davacı olacağım.
Editör diğer yazıları
- 09 Aralık 2023 es-selâmu aleyküm ve rahmetullâh
- 15 Temmuz 2023 es-selâmu aleyküm ve rahmetullâh
- 18 Ocak 2023 Ankâzâde Köstendilî Halîl Efendi’nin, Tûti İhsan Efendi’ye Mektubu (7. Mektup)
- 18 Ocak 2023 es-selâmu aleyküm ve rahmetullâh
- 11 Eylul 2022 es-selâmu aleyküm ve rahmetullâh
- 03 Nisan 2022 es-selâmu aleyküm ve rahmetullâh
- 01 Aralık 2021 Ankâzâde Köstendilî Halîl Efendi’nin, Tûti İhsan Efendi’ye Mektubu (31. Mektup)
- 01 Aralık 2021 es-selâmu aleyküm ve rahmetullâh
- 08 Haziran 2021 Ankâzâde Köstendilî Halîl Efendi’nin, Tûti İhsan Efendi’ye 26. Mektubu
- 08 Haziran 2021 eş Şeyh es Seyyid Abdurrahmân Hâlis Kerkûkî Hz.nin Nigârâ Adlı Türkçe Gazeli
- 08 Haziran 2021 es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh
- 08 Şubat 2021 es-selâmu aleyküm ve rahmetullâh
- 08 Şubat 2021 Mürîdin nefsiyle olan âdâbı nelerdir?
- 07 Şubat 2021 Şeyhu’l-İslâm Haydȃrîzȃde İbrȃhîm Efendi´nin, Kerküklü Abdurrahman Hâlis Hazretlerinin Biyografisine İçeren Makalesi
- 18 Ekim 2020 es-selâmu aleyküm ve rahmetullâh
- 18 Ekim 2020 Sahih-i Buhari´de Zayıf Hadis Yoktur
- 18 Ekim 2020 Bu Dünya Dar-ı Gaflettir
- 28 Nisan 2020 es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh
- 26 Nisan 2020 Tasavvufi Eğitimin Hedefi ve Bir Prototip
- 28 Ocak 2020 Ya Resulallah - Niyazi Mısri
- 28 Ocak 2020 Ankâzâde Köstendilî Halîl Efendi’nin, Tûti İhsan Efendi’ye 23. Mektubu
- 28 Ocak 2020 Tasavvufsuz İslami Kalkınma Olmaz
- 28 Ocak 2020 es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh
- 28 Ocak 2020 Hüdâyi Hazretleri´nin Nefis Terbiyesi
- 28 Eylul 2019 Abdülkâdir Geylânî’nin Ahlakı
- 28 Eylul 2019 Ankâzâde Köstendilî Halîl Efendi’nin, Tûti İhsan Efendi’ye 22. Mektubu
- 28 Eylul 2019 Derviş Olsam
- 28 Eylul 2019 Allah, Kubâ Halkını Niçin Övmüştür?
- 28 Eylul 2019 Bir Kıssa, Bin Hisse - Buyurun Efendim!
- 28 Eylul 2019 Bursa Ulucami’indeki Levhanın Sırrı
- 28 Eylul 2019 Ayasofya Diyor ki
- 28 Eylul 2019 es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh
- 20 Aralık 2018 Cem Olmuş Dervişleri
- 20 Aralık 2018 Kıssadan Hisse -ÇingeneAli-
- 20 Aralık 2018 Siz Hiç Çocuğunuza Böyle Bir Mektup Yazdınız mı?
- 20 Aralık 2018 Tövbe
- 20 Aralık 2018 Ankâzâd´den Tûti İhsan Efendi’ye 21. Mektub
- 09 Mart 2018 Tasdik ve İnkâr Bakımından İnsanlar - Ömer Nesefî
- 09 Mart 2018 Kudüs Davası Sahipsiz Değildir!
- 09 Mart 2018 Ankâzâde Köstendilî Halîl Efendi’nin, Tûti İhsan Efendi’ye 20. Mektubu
- 09 Mart 2018 Hz. Peygamber, Barış ve Savaş
- 29 Ekim 2017 Kabir Azabını İnkâr Edenlere Güzel Bir Cevap
- 29 Ekim 2017 Suların Kısımları
- 29 Ekim 2017 Ankâzâde Köstendilî Halîl Efendi’nin, Tûti İhsan Efendi’ye 20. Mektubu
- 29 Ekim 2017 Bir Mucize, Süheyl b. Amr (r.a)
- 29 Ekim 2017 Olmayınca
- 29 Ekim 2017 Gel Papaz Efendi!
- 23 Şubat 2017 Abdesti Bozmayan Şeyler
- 23 Şubat 2017 Ankâzâde Köstendilî Halîl Efendi’nin, Tûti İhsan Efendi’ye 18. Mektubu
- 23 Şubat 2017 Himmetini Âlî Tut - Pir Abdulkâdir Geylâni Hazretleri