Mizan

Ömer Hüdâî Baba Köğengî Hazretleri ve Mürşidi

Ömer Hüdâî Baba Köğengî Hazretleri ve Mürşidi

Zikirle meşgul ol heman Kalbe dolar nur u iman Zikr-i Hüdâ et her zaman Gelin zikredelim Ya Hû...

Evliyanın büyüklerinden, âriflerin ileri gelenlerinden olan Hacı Ömer Hüdâî Baba Hz.leri, 1821 yılında Harput´un Mürü köyünde dünyaya gelmiştir. Gençlik yıllarında gönüllü olarak asker ocağına kaydoldu ve kır serdarlarına reis oldu.

Askerlerinin üstünü örter, kendisi de sabaha kadar zikrullah ile meşgul olurdu. Bir gece mana âleminde kendisine “Bu kadar zaman maddi paşalık yaptın, biraz da manevi paşalık yap!” denilir. Böylelikle tasavvuf yoluna dâhil olarak, Meşâyih-ı Kâdiriyye-i Hâlisiyye’den Dede Osman Avni Baba (k.s) Hz.lerine intisab eder. Şeyhinin her bir emrini harfiyen uygulayarak, o yüce zatın pek çok dua ve teveccühüne mazhar olup, irşada memur edilir.

Doğuda batıda sayısız müridi, 80’i aşkın da halifesi vardı. İlm-i bâtında deryâ-yı bî payandı. Âlimler, veliler, huzuruna gelip feyz alırlardı. Zamanının Gavs'ı olduğu bilinmektedir. Sayısız kerametine şahid olunmuş, vahşi yaratıkların kendisiyle zikrullah yaptıkları görülmüştür. Arifane şiirleri vardır. Halifelerinin en başta geleni eş-Şeyh es-Seyyid Hacı Muhammed Baba Kürkî (k.s) Hz.leridir. Hacı Ömer Hüdâî Baba (k.s) Hz.leri 1905 tarihinde vefat etmiştir. Kaddesallahu esrarehüm. Kabri Elazığ-Köğeng köyündedir.

Himmeti hazır olsun, Allah (c.c) şefaatine nail eylesin.

Hacı Ömer Hüdâî Baba (k.s), günlerden bir gün büyük bir âlimin Mekke’ye geldiğini, Kâbe’de halka vaaz ettiğini duydu. Akın akın o tarafa giden halka karıştı. Beytullah’a gitti. Gördü ki, hakikaten de çok büyük bir âlim o kadar güzel vaaz ediyordu ki, dinleyenler coşkunluk içindeydiler. Kimisi ağlıyor, kimisi kendinden geçmiş, kimisi de baygın bir haldeydi. Avam tabakasındaki halktan yukarılara doğru âlimler, şeyhler ve şehir eşrafı o büyük âlimi dinlemek için Kâbe’de bulunuyorlardı.

Yüzü yeşil bir nikapla örtülü olan âlim zat gittikçe coştu, halkı da o derece coşturdu. Sohbetin ardından Beytullah’ta bulunanların cümlesi o kadri yüce zata intisap ettiler. Hacı Ömer Hüdâî Baba ise bir köşeye çekilmiş, hiç sesini çıkarmadan duruyordu. Onun bu hali sohbet eden zat tarafından anlaşılmış olacak ki, Hüdâî Baba Hazretleri’ne yaklaşıp:

“Ey asasına dayanmış olan kişi! Seni tek kanatlı bir kuş gibi görüyorum. Bana biat edersen seni çift kanatlı kuş yaparım.”Şeklinde manidar bir söz söyledi.

Hüdâî Baba Hazretleri hiç tahmin etmediği bir anda kendisine yöneltilen bu suale karşılık birdenbire durakladı. Sonra kendini toplayıp tanımadığı bu zata şöyle cevap verdi:

“Efendim, benim de sizin gibi bir sultanım var. O beni layık olursam, isterse alîl eder, isterse zelîl eder. Size karşı bir kusur işlediysem affedip beni mazur görün. Bana dua buyurun yeter.”

Bu sadıkâne cevap üzerine Dede Osman Avni Baba (k.s) Hazretleri yüzündeki nikabı kaldırdı. Hüdâî Baba (k.s) ise bu kadri yüce insanın kendi şeyhi olduğunu görünce hepten şaşırıp kaldı. Ziyadesiyle memnun ve mesrûr oldu. Dede Efendi (k.s) Hazretleri de, müridinin bu sadıkâne teslimiyeti ve bağlılığı üzerine ona teveccüh edip nazar buyurdu. Nice manevî mertebelerden geçirip onu maksuduna eriştirdi.

Hüdâî Baba (k.s) Hazretleri, Dede Osman Avni Baba (k.s) Hazretleri için şöyle derdi:

“Zahiren görmezdi ama manen mü’minlerin halini sezer, onların durumlarını bilirdi.”

O, devrinin kutbu idi.

Gönüllere şifa, iki şiiri ile bitirelim.

 

Bu dünyaya gelen canlar

Geda vü bay ü sultanlar

Turab oldu bütün onlar

Gelin zikredelim Ya Hû...

 

Bu dünya bir tımarhane

Gidenleri düşünsene

Gönül verme bu külhane

Gelin zikredelim Ya Hû...

 

Etme sivaya iltifat

Diler isen gamdan necat

Ver Muhammed'e salavat

Gelin zikredelim Ya Hû...

 

Bu sim ü zer i derme gel

İnkârı ko ikrara gel

Bülbül gibi gülzara gel

Gelin zikredelim Ya Hû...

 

Zikirle meşgul ol heman

Kalbe dolar nur u iman

Zikr-i Hüdâ et her zaman

Gelin zikredelim Ya Hû...

 

Bu dünyaya gelen gitmiş

Kamu varını terk etmiş

Bugün nöbet bize yetmiş

Gelin zikredelim Ya Hû...

 

Meyil verme bu dünyaya

Evlad iyâl ehibbâya

Düşersin sonra cezaya

Gelin zikredelim Ya Hû...

 

Olma zâhid-i huşk ile

Koma mâsivâyı dile

Mücadele et nefs ile

Gelin zikredelim Ya Hû...

 

Elinde var iken fırsat

Zikr-i Hüdâ'ya et dikkat

Tutup durmaz seni sıhhat

Gelin zikredelim Ya Hû...

 

Hüdâî eyledi pendi

Göz ile kalblerin bendi

Huzuru kalbe efendi

Gelin zikredelim Ya Hû...

 

--------------------------

 

Bu dünya dâr-ı gaflettir

Rahatı hep yalandır ha

Bilir misin ahir fani

Vefasız bir cihandır ha...

 

Sivânın rengine hiç bakma

Mevti daima zikret

Elinde var iken fırsat

Gönlünü gel uyandır ha...

 

Büyük söz söylemekten kıl ictinâb

Yıkma gönül birden

Uyup nefse gönül yıkma

Âşıklara ziyandır ha...

 

Görülür türlü ziynette

Gözüne gerçi bu dünya

Bakıp nakşına aldanma

Bâkisi yok yalandır ha...

 

Devam et zikr-i Yezdân’e

Sakın divane boş gezme

Haberdar ol ki erişti

Vakit ahir zamandır ha...

 

Bilir misin duhul eden

Hüdâî cennete kimdir

Tutup emr-i İlâhiyi

Kulağına koyandır ha...

 

Kutbu’l-‘Ârifîn Gavsu’l-Vâsılîn eş-Şeyh es-Seyyid Hacı Ömer Hüdâî Baba Köğengî (k.s)


Mizan diğer yazıları