Editör

Sûfîlerden Esintiler

Sûfîlerden Esintiler

Zünnûn’a: “Adi adam kimdir?” diye sorulunca, “Allah’a giden yolu bilmeyen ve öğrenmek için de çabalamayandır.” diye cevap vermişti.

Zünnûn-i Mısrî kuddîse sirrûh (v.248/862)

 

Zünnûn, Mısır’da yaşıyordu. Bir gün, birilerinin halifeye gammazlamaları üzerine halife onu Mısır’dan Bağdat’a getirtti.

Zünnûn, halifenin yanına gelince onu ikaz etti. Halife ağlamağa başladı ve ikramda bulunarak kendisini Mısır’a geri gönderdi.

Mütevekkil, yanında bir verâ sahibi zikredilince ağlar ve:

“Verâ sahipleri zikredileceği zaman derhal Zünnûn’u anarak işe başlayın.” derdi.

Zünnûn; kilosu az bir kimseydi, rengi kırmızıya çalardı. Sakalı ağarmamıştı.

Muhammed’in, Said b. Osman’dan şunu naklettiğini duymuştum:

Zünnûn derdi ki:

“Bütün sûfi sözleri şu dört cümle etrafında döner durur: Allah’ı sevmek (hubb-i Celîl), dünyanın azından bile nefret etmek (buğz-ı kalîl), nazil olan Kur’ân’a uymak (ittibâ-ı tenzîl), durum kötüye doğru değişecek diye endişelenmek (havf-i tahvîl)…”

Zünnûn-i Mısrî der ki:

“Aziz ve Celil olan Allah’ı seven ve ona âşık olanın alâmetleri, Allah sevgilisine (s.a.s) ahlâkında, fiillerinde, emirlerinde ve sünnetlerinde tâbi olmaktır.”

Zünnûn’a:

“Adi adam kimdir?” diye sorulunca,

“Allah’a giden yolu bilmeyen ve öğrenmek için de çabalamayandır.” diye cevap vermişti.

Yusuf b. Hüseyin diyor ki:

“Bir gün Zünnûn’un meclisine gitmiştim, Salim Mağribî de orada idi. Salim:

‘Ey Zünnûn! Tevbe edip nefsini ıslâh etmene sebep ne idi?’ diye sordu. Zünnûn:

‘Çok acayip, anlatsam dinlemeye takat yetiremezsin’ dedi. Salim:

“İbadet ettiğin Allah’a yemin vererek söylüyorum, durumu bize anlat” dedi.

Bunun üzerine Zünnûn dedi ki:

“Bir kere bir kasabaya gitmek üzere Mısır’dan ayrılmak istemiştim. Sahrada yolculuk yaparken bir yerde uyumuşum. Gözlerimi açınca, altında uyuduğum ağaçta bulunan bir yuvadan kör bir tarla kuşunun düştüğünü gördüm. Kuş düşer düşmez yer yarıldı, içinden biri susam, diğeri su dolu iki kavanoz çıktı. Kuş bundan yemeye, ondan içmeye başladı. Bunu görünce, ‘Bu kadarı bana kâfidir’ dedim. Hemen tevbe ettim. Tevbem kabul edilene kadar kerîm/ikram sahibi olan Allah’ın kapısından ayrılmadım.”

Zünnûn:

“Yemekle dolan midede hikmet durmaz.” demiştir.

Zünnûn’a, tevbeden sorulunca:

“Avam günahtan tevbe eder, seçkinler ise gaflete düşmekten bile korkarlar.” demiştir.

 

 

Kuşeyrî Risâlesi


Editör diğer yazıları